Anlatacağım hikâye İtalya’nın 170.000 nüfuslu küçük bir kasabasından doğuyor. Küçük bir kasabada yaşayan fakat yürekli kocaman insanların futbol takımı Livorno. Livorno Futbol Takımı günümüzün endüstriyel futboluna karşı bir duruş sergiliyor.
Livorno takımın günümüzdeki endüstriyel futbola karşı duruşu şehrin kuruluş amacından geliyor. I.Ferdinand 1580’de Pisa kentinin liman kasabası Livorno’yu ‘açık şehir’ ilan eder. Şehrin kuruluş kanunda “Hepiniz, hangi ulustan olursanız olun, doğulular, batılılar, İspanyollar, Portekizliler, Yunanlar, Almanlar, İtalyanlar, Türkler, Berberiler, Ermeniler, Persler ve diğerleri sizi temin ederiz ki [...] bu topraklarda tamamen özgür ve her türlü kovuşturmadan uzakta bir şekilde, bu topraklara gelmenize, kalmanıza, aileleriniz ile geçiş yapmanıza ve yaşamanıza, geriye dönme zorunluluğu olmaksızın oturmanıza, istediğiniz zaman dönerek Pisa kenti ve Livorno topraklarında yaşamanıza izin veriyoruz”. Bu kanun ile birlikte Livorno, İtalyan Yarımadası’nın tek çok kültürlü yerleşim merkezine dönüştü. Tarih boyunca Livorno özgürlüklerin yeşerdiği, demokratik bir liman kenti oldu. Burada yaşayan halk baskıcı düzene karşı isyankâr ve sorgulayan bir toplum olarak kendini gösterdi.
Bu düşünce yapısı ile kurulmuş olan ve tarih boyunca tavrını koruyan şehirden futbol takımının da etkilenmemesi imkânsızdı. Bu duruş takımının tribünlerinde ve hatta futbolcularında da kendini gösteriyordu. Livorno da doğan Cristiano Lucarelli, Torino, Valencia, Atalanta gibi takımlarda oynadıktan sonra büyük takımlardan gelen teklifleri ret ederek çok daha düşük bir bedel karşılığında 2003 yılında Livorno ile sözleşme imzaladı. 2003-2007 sezonlarında 146 maçta 92 gol atarak kulüp için bir efsane olduğunu kanıtladı.
Livorno taraftarının ve kulüp yönetimi, futbolun ticari birer faaliyet haline dönüştürülmesine karşılar. Takımlarını kapitalist sistemin gerektirdiği gibi değil kendi değerlerini daha ön planda tutarak yönetmeye çalışıyorlar. Her alanda sporun endüstrileşmesine karşı muhalefet ederek, amatör ruhu ve yerel olmayı savunuyorlar. Taraftarların tek beklentisi oyuncularının %100 performansını sahaya yansıtması ve oynarlarken kalplerinin de çarpması, bunun dışındaki tabela yazan sayılar onlar için ikinci planda kalıyor. Oyuncular ellerinden geleni yaptıkları sürece tabeladaki skorun onlar için çok da fazla önemi yok.
Bu düşünce yapısı, endüstriyel futbola karşı olan birçok insanın ilgisini çekiyor. İnternette bu düşüncenin bütün dünyaya yayılmasına ve Livorno’nun desteklenmesini aracılık ediyor. Türkiye’de ki Livorno taraftarlarının da bir internet sitesi bulunuyor; www.forzalivorno.org. Bu site aracılığı ile Türkiye’deki Livorno taraftarları hem maçları takip etme fırsatını yakalıyorlar hem de kendi aralarında düşüncelerini paylaşıyorlar.
Aldo Tubino koyu bir Livorno taraftardır. Aslen Türkiye doğup büyümüş ve daha sonra da Livorno’ya göç etmiştir. Aldo Tubino bir gün yanlışlıkla bulduğu www.forzalivorno.org sitesinden Türkiye’deki Livorno taraftarları ile birlikte haberleşmeye başlarlar. En sonunda sosyalist kimliğiyle tanınmış iki takım Adanademirspor- Livorno taraftarları özel bir maç organize etmeye karar verirler. Bu özel maç 4 Eylül 2009 tarihinde 5 Ocak Stadı’nda gerçekleşir. Bütün tribünlerin bir arada şarkılar söylediği maçının kazananın olmadığı bu maçta sadece futbol vardı.
***
Spor sayfasından haberler: 13 Aralık 2009 Pazar günü spor sayfamızın değerli yazarı Vedat Levent, Nomi Elhadef ile evlendi. Şalom Spor olarak kendilerine bir ömür boyu mutluluklar diliyoruz. Daha nice güzel haberlerini bu sayfalardan sizlere duyurmak dileğiyle.
Düzeltme
Geçen hafta bu köşede Rudi Diriman imzalı çıkan “Neyi doğru yapıyorlar?” başlıklı yazının yazarı Yakir Mizrahi’dir. Hatadan dolayı özür dileriz,