Beni oldukça heyecanlandıran, iki olasılığı sizlerle paylaşmak istiyorum. Birincisi Bursaspor’un 2009-2010 Turkcell Süper Ligi’nde şampiyon olması. İkincisi ise Messi’nin Dünya Kupası’nı Maradona ile birlikte kazanma ihtimali. Bu olasılıkları üzerine fikir yürütmek bile beni heyecanlandırıyor.
İlk önce Vestel Manisaspor, sonra Sivasspor ve şimdi de Bursaspor. Timsahlar uzun zamandır üç büyüklerin dışında şampiyon olmaya en yakın takım olarak gözüküyor. Bursaspor ligin bitimine sekiz hafta kala beş puan fark ile Turkcell Süper Ligi’nde lider olması, 2009–2010 sezonunda üç büyüklerden farklı bir ismi şampiyon olarak görmemizi mümkün kılabilir.
Bursaspor’un veya üç büyükler dışında bir takımın iddialı ve tabii ki şampiyon olarak görmek Türk futbolu için önemli bir dönemeç olacak, Bursaspor’un şampiyon olması, Turkcell Süper Ligi’ne olan ilgiyi daha fazla artıracağını düşünüyorum. Farklı takımların şampiyon olması, diğer Anadolu takımlarını da cesaretlendirecektir. Böylesi bir durumda önümüzdeki sezon futbol severler için daha da keyifli bir hale gelecektir. Bu durum özelikle Kayserispor, Eskişehirspor gibi takımları daha da iddialı lige başlamalarını sağlayacağını düşünüyorum.
Bursaspor’un şampiyon olması durumunda hem kazanacağı para ödülü, hem yeni transferlerle daha gülcü bir takım oluşturmasına hem de mevcut kadrosunu korumasına imkân verecektir. Bu durum ligimizin futbol kalitesini daha üste çıkmasını sağlayacaktır.
Son olarak daha önce Anadolu takımları için söylediğimiz, gibi sadece futbol için sadece güzel oyun için ve de Türk futbolu için Bursaspor’un şampiyon olması çok önemli, onlar şampiyon olurken kazanan statlarda daha güzel oyun görmek isteyen biz taraftarlar olacağız.
İkinci olasılığımız ise Messi, Maradona ve Dünya Kupası. Geçtiğimiz hafta hepimiz Messi’nin akıl almaz gollerine tanık olduk. Artık Barselona maçları için değil, Messi neler yapacak onu seyretmek için televizyon karşısına geçer olduk. Goller o kadar güzel ki; futboldan çok güzel sanatlara daha yakın.
Golleri seyrederken herkesin aklında tek bir isim geçiyordur… Diego Armando Maradona. Çalımları, golleri ayrıca Barselona forması ile oynayan bir Arjantinli olması nedeniyle Messi Diego ile yavaş yavaş kıyaslanmaya başlanıyor. Bu güzel gollerden sonra Messi’nin önünde Diego ile kıyaslanabilmesi için tek bir engel kalıyor; Dünya Kupası. Messi bu performansını, Güney Afrika kupasını taşırsa ve Diego Armando Maradona teknik direktörlüğünde Arjantin’in dünya kupasını kazanması durumunda en son 1986’da yine Maradona ile şampiyon olan Arjantin’in Diego’yu futbolun Tanrısı Messi ise onun peygamberi ilan edecektir. İşte o zaman bu iki Arjantinliyi kıyaslayabiliriz.