Yakup ALMELEK
“Pro” ön eki ise anti’nin karşıtı… Bu da bir ön ek ancak yumuşak ve korkutucu gelmiyor çoğu kulaklara. Birleşik kelimeler üretiyor; lehine, önde, yerine anlamlarını vererek. Pro ön eki sertlik ve hüzün vermiyor. Yoksa ben mi öyle sanıyorum?
Antisemitizm de anti ekinden yapılmış bir sözcük. Yahudi karşıtı anlamında. Yazıya biraz mizah katmak amacıyla antisemitizm vah vah demek yerinde olur. Niye vah vah çünkü vah sözcüğü acıma betimler. Vah vah yazık oluyor anlamında.
Kime yazık oluyor? Antisemit olan kimsenin kendisine. Vah! Vah! Birine karşı kin güdmek veya antipati beslemek, en büyük zararı o hissi taşıyana verir. Keskin sirke küpüne zarar.
Antisemitizm sözcüğü geçen haftaya kadar beni üzerdi. Bazı insanlar niye Yahudileri sevmiyor sorusunu sorardım kendime. Yanıtı düşüne düşüne buldum galiba.
İnsanların büyük çoğunluğu sevmek değil sevmemek ihtiyacında. Kimi olursa olsun sevmemek daha önemli. Kimin sevilmediği hiç mühim değil yeter ki birilerine karşıt hisler duyulsun.
Yeter ki birilerinden nefret edilsin. Aleyhine konuşulsun, hakkında kötü veya hiç değilse olumsuz sözler söylensin. Zaman zaman o kimse veya kimseler yerin dibine de batırılsın.
Eleştiriler yaratılır, uydurulur, icat bile edilir.
Bu bir ihtiyaç.
Bu ihtiyacın nedeni kıskançlık olabilir, aşağılık duygusu veya kompleksi olabilir, ruhsal veya akılsal bir gerilim olabilir.
Peki, Yahudileri sevmeyenlerin dünyada çoğunlukta olduğunu kabul edelim. Diğer dinlere mensup olanlar çok mu revaçta? Fransızlar, Almanlara karşı ne duyuyorlar? Dünya haritasını açalım. Ülkelerin yarısı diğer yarısına karşı neredeyse husumet beslemekte. Sırf Müslüman oldukları için. Avrupa Birliği’ne Türkleri kabul etmeyeceklerini haykıran dengesizler var uygar! Avrupa’da. Onlara ne diyeceğiz? Antiislamcı mı? Avrupa son elli yılda İstiklal Marşımızda betimlenen “Medeniyet denilen tek dişi kalmış bir canavar” mı oldu?
Zıta zıt olan yalnız ülkeler mi? Ülkeler içinde partiler, partiler içinde gruplar, gruplar içinde kişiler. Aileler içinde çekememezlik.
Rahatlıkla görünen şu: Birbirlerinin aleyhinde olmak için kişiler sebep arıyorlar ve buluyorlar da.
Karşıt hislerin zemin bulmasında saman altından su yürütenleri de unutmayalım. Birleşmiş Milletler 1945’te kuruldu. O yıldan bu yıla dek atmış beş harp çıktı ve adı ile şanlı BM bunların hiç birini önlemedi. Daha doğrusu göz yumdu ve hatta göz bile kırpmıştır.
Ne yapılırsa yapılsın “anti”leri tatmin etmek olanak dışı. Bir örnek: havaya bir sıçrıyorsunuz ve gökte uçan bir kuşu ağzınızla tutuyorsunuz. “Anti” den serzeniş: İki tane kuş tutmalıydın.
Antiislamizm, antihıristyanizm, antisemitizm ve diğerleri hep birlikte hakça yaşamaya alışacağız.
Yoksa Vah! Vah!