İzzet ANCEL
Formula 1’de sezonun onuncu yarışı olan Macaristan yarışı, beklenenin dışında alınan sonuçlarından daha fazla, Ferrari pilotu Felipe Massa’nın geçirdiği ciddi kazayla gündeme oturdu.
Geçtiğimiz hafta Formula 2 serisinde, eski Formula 1 şampiyonu John Surtees’in 18 yaşındaki oğlu Henry Surtees, önünde kaza yapmış başka bir araçtan kopan lastiğin yüksek hızda kafasına çarpması sonucunda hayatını kaybetmişti.
Bu kazanın ardından motor sporlarındaki güvenlik tartışmaları yeniden gündeme geldi, benzeri bir olayın bu hafta F1’in sıralama turlarında yaşanması ise tartışmaları arttırdı. Cumartesi yapılan sıralama turlarında Felipe Masaa, yaklaşık 240 km hızla seyir ederken, Barichello’nun aracından fırlayan bir parçanın kaskına çarpması sonucu bilincini yitirerek lastik bariyerlere çarptı.
Kaza ile ilgili ilk yapılan açıklamalarda çok önemli bir durumun olmadığı bildirilse de, daha sonra Massa’nın kafatasının iki noktasında çatlak olduğu ve ameliyata alındığı bildirildi. Kötü haber ise Massa’nın durumunun sanılandan daha ciddi olduğu ve hayati tehlikesinin bulunduğuydu. Yazıyı yazdığım sıralarda Massa’nın hâlâ hayati tehlikesi bulunurken, iyileştiği takdirde de beyninde kalıcı hasar olup olmayacağına dair kesin bir açıklama yapılamadı.
1994 yılında Ayrton Senna’nın Imola’da hayatını kaybetmesi, Formula 1’de sürücü güvenliği adına radikal değişikliklerin yapılması gerekliliğini ortaya çıkarmıştı. Senna 220 km hızla bariyerlere çarpınca, aracından bir parça kaskını delmiş ve kafatasında ciddi hasara yol açarak hayatını kaybetmesine neden olmuştu.
94’ten sonra birçok ciddi değişiklik yapıldı. Bunların bazıları pistlerin, özellikle tehlikeli virajlara sahip pistlerin güvenli hale getirilmesi, kaskların geliştirilmesi ve daha dayanıklı hale getirilmesi, kaza testlerinin standartlarının yükseltilmesi, lastik bariyerlerin yüksek hızdaki darbeleri absorbe edebilecek standartlara taşınması, boyun kırılmalarının önlenmesi adına sabitleyicilerin kullanılması ve bunun gibi birçoğu...
Önlemler bir anlamda etkili oldu. Özellikle çarpışma ve aracın takla atması gibi durumlarda pilotun yaralanma riski oldukça azaldı. Bu süre boyunca pilotların hayati yaralar aldığı kazalar pek görülmedi ve yaralanma riski de büyük oranda azaldı.
Fakat Massa’nın başına gelen talihsiz olay, akıllara alınan önlemlerin yeterli olup olmadığı sorusunu getirdi. Daha da önemli olan soru; araçların performanslarını en küçük oranda artırabilmek için milyonların harcandığı bir dönemde, güvenlik harcamalarına yeterli bütçenin ayrılıyor olup olmaması.
McLaren partonu Martin Whitmarsh yaptığı açıklamada, Formula1’in politikaya bu aralar gereğinden fazla yoğunlaştığını ve Massa’nın kazasının F1 dünyasında ciddi bir şok etkisi yaratacağına inandığını söyledi ve Formula 1’de güvenliği arttırmak için yapılacakların hiç bir zaman yeterli olmayacağını ekledi.
Massa’nın başına gelen kaza, çok küçük ihtimalli birçok olayın bir araya gelmesi sonucu oluştu fakat Whitmarsh’ın dediği gibi önlemlerin henüz yeterli olmadığının ortaya çıkmasını sağladı. Gerçekten de araç performanslarının, skandalların, tartışmaların, sporun en önemli parçasını oluşturan insan hayatının önemini gölgelememesi lazım; daha doğrusu bunun farkedilmesi için bu kadar şiddetli kazalar beklenmemeli. Şimdilik öncelikle tek dileyebildiğim Massa’nın bir an evvel iyileşmesi ve eski sağlığında pistlere dönebilmesi.
