“Ne yapmakta olduğunuza bakın. Çünkü insan için değil Tanrı için hükmediyorsunuz. Hüküm işinde O sizinle beraberdir. ?imdi üzerinizde A... korkusu olsun. Dikkat edin ve yapın. Çünkü A....’ımız Rab güzünde haksızlık, hatır saymak veya rüşvet almak yoktur.” (Divre Ayamim II 19 6-7)
Tarihimizin en dürüst krallarından bir tanesi olarak bildiğimiz Yehoşafat kurduğu mahkeme üyelerine tavsiye ederken bu haftaki peraşanın da özünü açıklamaktadır. Her ile her bölgeye atanan hakimlerden istenen yukarıda açıkça belirtilen özelliklerdir. Hatta Tanrı bu özellikleri çok daha kesin bir dille peraşamızda belirtmiştir:
TSEDEK TSEDEK T‹RDOF
DO/RUYU YALNIZCA DO/RUYU ‹ZLEY‹N.
Bir toplumun en önemli mekanizmalarından birini teşkil
Yargı yapanların iki önemli konuyu daha dikkate almaları gerekir. Bunlardan bir tanesi kimi yargılıyorlarsa kendilerini yargılanan kişinin yerine koymaları ve her kişiyi kaf zehut dediğimiz bir şekilde görmeleridir.
Geçtiğimiz günlerde bir arkadaşımın başına gelen bir olay ne yazık ki, toplumumuzun bu musar konusunda ne kadar gerilerde kaldığını gösterir toplumda. Akşam bir başka yerden oturduğu yere gelmek üzere otobüse binen arkadaşım varacağı yere on dakika geç kalınca ?ahrit duasına da biraz geç kalır. Ne üzücüdür ki bu on dakikalık süre içinde hiçbir suçu olmayan arkadaşım hak etmediği şekilde suçlanır. Keilaya geldiğinde ise hemen görevinin başına geçer ve onu icra eder. Burada hata olayın aslı anlaşılmadan edilen sözler ve suçlanan kişilerdir.
Sonuç olarak biri hakkında atıp tutmak bizleri en büyük hatalardan olan laşon ara ile karşı karşıya bırakır. Onun için kendimizi kontrol etmek sahip olacağımız en güzel özelliklerden biri olacaktır. Ben Zoma Pirke Avot’ta kimin güçlü olduğunu sorarken kendi yetser ara’sını kontrol edebilen sonucuna varır. Kendi dilini kontrol altında tutabilen ve insanları gerekli gereksiz suçlamayan kişi doğruluk yolunda emin adımlarla ilerleyecektir.