Kreatura kon kriket leson*

Vladi BENBANASTE

Hatırlar mısınız; bir süre önce Brit-mila sonrası bir minik bebek olarak bırakmıştık sevgili Burakitomuzu… Grama Perlet… Grapa Pepo… Hani babası Moşiko… Hatırladınız değil mi? (Bakınız 3 - 24 Haziran 2009)

Sevgili Burako, aradan geçen süre seni bayağı büyütmüş, değiştirmiş. 1.yaş günündeki sürpriz partide her ne kadar ağlayıp onca zahmeti hiçe saydıysan, barkovizyon gösterisinde etraf kararınca uyuya kaldıysan da artık 1 yaşını geride bırakmış biri olarak artık geleceğin için karar vermelisin.

Bizlere sorarlardı; “Sööle bakiiim sen büyüyünce ne olmak istersin”, bizler de zamane çocukları olarak itfaiyeci, pilot, Tommiks derdik. Şimdilerde bunlar biraz demode kaldı galiba; endüstriyel tasarım, takı tasarımcısı, mafya, pisi-kolog,  na-no teknolojist gibi değişik seçenekler var… Eee Burakito? Artık bir yaşında olduğuna göre bir karar vermelisin. Yaşıtların Kanada’da, Amerika’da branş seçmeyi bitirdiler de uzmanlık alanlarını seçiyorlar. Devir, rekabet devri, eğitim küçük yaştan şart. Cemaatimiz eğitime önem verir. Hele yakışıklı söööle manzaralı, lambri kaplamalı, sınıf yerine ‘anfi’li, filan bir okul olsun, bir iki yabancı hocası olsun, sporları rugby, kriket filan olsun (Polo için at gerekiyor şimdilik kalsın). Bir de ‘yeterince pahalı’ ise; mutlaka en iyi okul ‘o’  dur.

İşte senin görüp göreceğin rahat bir sene vardı, o da bitti. Şimdi ‘büyük’ adam olman için (senden daha çok) ailecek hazırlanmaya başlaman gerek. Ailecek diyorum çünkü sen okurken, annen pisi – kologlardan, sana nasıl davranması gerektiğini öğrenecek. Baban, bütün servetini bu uğurda harcadığı için gerilen sinirlerini düzeltmek yine pisi-kologda olacak. Sen ise, tüm bu stresi atlatabilmek için zaten pisi – kolog müptelası olacaksın… En iyisi meslek seçiminde bunu göz önünde bulundur, 2020 yılının en gözde mesleği kesin bu, kapalı gişe muayenehane…

Babaannen Perlet her zamanki gibi telefondan naklen yayın yapıyor, gel bu yakınlarda neler olacak en iyi ondan öğreniriz:

- Neden anlamak istemiyorsun Kleret, ne demek o daha el kadar çocuk, yeleceği söz konusu... Na bizim Moşiko onu götürdü ‘uzman danışman’ doktoruna, dedilerdi geç bile kalmışız. Tant Ester’in kızı var ya; Selina onlar altı aylıkken başlamışlar bu işlere…

- Evet, anlatıyorum işte, bu arada söylemek gibi olmasın ama zavali de mi Moşiko, (bilse bu daha hiiiç bir şey değil) iliği kurudu bu adamlara yetiştirmekten… Ama naapacaksin herkes yapıyor. Bizimki geri mi kalsın… Baleee mi? Bizimki erkek Kleret, unuttun mu? 

- Alooo alooo Kleret yine uyudun mu beni dinlerken?  Valla bi daa no te buşko. Dinle, yönlendirici doktör direktör dedi ki, yakın zamanda Çince veya Rusça da öğrenmeliymiş…

Her ne kadar ailenin reisi erkektir dersek de, yuvayı dişi kuş yapar dersek de, doğru olan tek bir şey var: bizlerde aileyi çocuk yönetir. Olur mu? Öyle demeyin… Öyle… Çocuklardan sonra ilk söz hanumikanın sonra da ailenin direği babanın.  Haaa evde bir köpek varsa, bu sizden önce de gelebilir, merak edilecek bir durum yok…

Bu yüzden Burako’ya soruyoruz; gelecekte ne yapmak ister ne olmak ister Burako; hangi konuya ‘eğilimli’ olduğunu bizlere söyleyeceksin ki, bizler de bu konuda ‘uzman’ bir yuvaya seni vereceğiz.  Ancak bu iş de öyle kolay değil, baban seni o yuvaya sokabilmek için sabah dogmadan çoook önce kayıt kuyruğuna girmek zorunda kalabilir. Neme lazım, ya okulun kayıtları karga sabah hacetini görmeden kapanırsa? Ya bizden önce gelenlerin sayısı, kontenjanı geçerse, tam kapıya geldiğimde “Kayıtlar kapandı beyefendi” derlerse. Elimde paralar “kon los mokos” kapıda kalırsam?  İyisi mi o gece yuvanın kapısına yakın bir yerde konuşlanayım veya daha iyisi arabada yatayım… Kolay mı Burako’nun geleceği söz konusu…

Neyse hayırlısı ile bir kazaya uğramadan kaydını ‘Mikimaus kids klöb’e yaptırdık… Artık, yaklaşık 25 sene sonra her ay bir servet kazanan yönetici olmaya adaysın (Bu uğurda harcanan paralar, sana sermaye olarak verilse daha kolay olmaz mıydı?) 4 yaşına vardığında artık ‘okul öncesi yüksek eğitim kurumuna’  veda edip 5 ve 6 yaşlarını ‘okul öncesi doktora “ yapıp, okul öncesi eğitimini tamamlamış olacaksın.

Tabii ki, bu arada tespitlere göre piyano, eskrim, jet ski ve resme olan eğilimin de boşa bırakılmayacak. Ya rugby ve kriket? Okul öncesi okulundan arta kalan zamanda da bunlar bir hayli zamanını alacak. Oyun oynamak mı? Çocuk olma. Hiç yakıştı mı sana? Gramma Perlet her ne kadar abarttığımızı söylese de, o bilmiyor, eski kafalı. Ne yani, o yapmadı bunları diye, o zamanlar böyle imkânlar yoktu diye biz de mi yapmayacağız? Devir değişti gramma, devir değişti… 

Unutmayalım bir de ‘prayvıt lesons’ da aldıralım. Neme lazım, geride kalmasın de los amigos…

Artık her sabah 05:45’te uyanıp Çemişkezek’teki ‘mikimaus kids klöb’un servisine binecek ve yavaş yavaş “başarılı bir adam olma” yolunda ilerleyeceksin. İlk birkaç haftanın sonunda muhtemelen bir şabat akşamı tüm aile toplandığında sana soracaklar, “Ne öğrendin Burako?” İşte büyük show zamanı… Bu arada annen lafa karışacak; “Şarkı öğrendi babaannesi”. “Hello Burako, Havaryu tudey? Tenk yu. Ay em fayn. Hav ar yu tudey”. Bravo paşa por ijo bravo…” Büyüklerin göz kenarında bir damla yaş. İnyeto inglizcas şarkı bile söylüyor… 

Para konuları olunca tartışmasız tek direk aile babasıdır. Bu sebeple Moşiko da şu şarkıyı söylüyor;  “Hello Moşiko. Havaryu tudey… Tenk yu… Ay em fayn… İ giv 20.000 dolares for tis stupid song. Sanki evde öğrenemezdi…” 

Sevgiyle kalın...