Dünya her vesileyle Yahudiliğin ne anlama geldiğini, Yahudilerin ne yapmaya çalıştıklarını tartışmayı sürdürüyor.
Herkesin bu konuda bir fikri var ve çoğu önyargıyla desteklenen bu fikirler birçok uzun süren tartışmanın da nedeni olabiliyor.
Ancak Yahudiler ve Yahudilik hakkında laf edenlerin çoğu çok önemli bir boyutu unutuyorlar,
Hâlbuki işin içine o boyutu katmazsanız Yahudiliğin anlamını ve tarihini gerçekten anlamak mümkün olamaz.
Yahudiler çok derin ve kökeni belki de Talmud’a kadar uzanan çok sıkı bir mizah kültürüne de sahiptirler. Bu mizahın özellikle söyleyenin kendi kendini acımasızc eleştirmesi, yerden yere vurması özellikleri de içermesi mizaha Yahudi özelliği veren boyuttur.
Yahudi mizahı stand-up komediyi yaratmıştır. Amerika’nın ve Rusya’nın en büyük komedyenleri Yahudiydiler. Birkaç aşina olabileceğiniz örnek verirsem, Jack Benny, Sid Ceaser, George Burns, Lenny Bruce, Henny Youngmen, Milton Berle, Seinfield, Woody Allen ve Larry David büyük Yahudi komedyenlerdir.
Freud mizah ve bilinçaltı arasındaki ilişkiyi incelediği yazısında baskıcı toplumların baskı altına aldığı düşüncelerin mizah şeklinde yüze çıkabileceğini söylemiş ve “böylece o durumlarda superego’nun ego’ya mizah üretmesi yolunu açmaktadır” diyor.
Büyük Yahudi romancı Saul Bellow da “baskı altında tutulan halklar esprili olmak zorundadırlar” diyerek Yahudilerin yıllardır karşı karşıya kaldıkları baskılar nedeniyle içlerinden büyük komedyenler çıkardıklarına işaret ediyor.
Yahudiler hakkında fikir bildirirken, tarihleri hakkında konuşurken bu mizah yönünü de unutmamamız gerekiyor çünkü kökeni Talmud’a giden bu gelenek birçok kültürel gelişmeyi açıklayıcıdır.
Bitirmeden birkaç Yahudi mizahçıdan örnekler vereceğim:
‘Yahudi erkekler karılarından neden önce ölürler?... Çünkü bunu olmasını çok isterler de ondan’ (Henny Youngman)
‘Yahudiler neden içki içmez? Çünkü sarhoş olup da acı çekmelerine ara vermek istemezler’ (Henny Youngman)
‘Eğer İsa bundan 20 yıl önce öldürülseydi Katolikler şimdi boyunlarında haç yerine maket elektrikli sandalyeler taşımak zorunda kalacaklardı’ (Lenny Bruce)
(Birisi bana Yahudileri kastederek “Sizler neden İsa’yı öldürdünüz?” diye sordu. Ben de ona “Aslında her şey bir parti şeklinde başlamıştı. Sonra bilirsin işte işler çığırından çıktı, olan da öyle oldu. Kusuruma bakma her partide olabilir böyle çılgın kazalar”dedim.)
Serdar Turgut kimdir?
ABD’de lisans ve lisansüstü eğitimini tamamladıktan sonra Türkiye’ye dönen Serdar Turgut 1980’li yıllarda Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Ekonomist olan Serdar Turgut’un medyadaki ilk görevi Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu’nda oldu. Bir dönem gazetenin Washington Temsilciliğini de üstlenen Turgut, ülkeye dönüşü ile birlikte köşe yazarlığına başladı. 2002 yılında Akşam Gazetesi’ne geçen ve bir dönem bu gazetenin Genel Yayın Yönetmenliği’ni yürüten Serdar Turgut, gündem yaratan siyasi etkinliği olduğu kadar, mizahi üslup ile yazdığı yazılarla Türkiye’nin en popüler köşe yazarlarından biri oldu.