Bir gazeteyi, gazete yapan sadece yöneticileri ve yazarları değil, okurlarıdır da aynı zamanda. Son yıllarda ŞALOM çok yol katetti, çok büyüdü; özellikle internet sayesinde çok geniş bir toplum kitlesine ulaştı. Bütün bunlar ŞALOM’un eksik tarafları olmadığı, hata yapmadığı, eleştiriye uğramadığı anlamına gelmiyor. Ancak biz, okuyuculardan aldığımız destekle koşmaya devam edeceğiz.
Bugün okuduğunuz bu gazete, 20 binlik Türk Yahudi toplumuna yönelik olarak çıkarılan yegâne basın organıdır. Avram Leyon adlı mütevazi bir sessiz kahramanın varını yoğunu harcayarak çıkardığı ve ayakta tuttuğu bu gazete kuruluşundan tam 63 yıl sonra dimdik ayakta dururken hem Yahudi Toplumu’na hem de bu toplumu tanımak ve anlamak isteyen, Yahudiliğin kodlarını merak eden herkese hizmet verir duruma gelmiştir.
Bugün bu gazete, her hafta, tamamen gönüllü yazarların katkılarıyla mucizevi bir şekilde, 20 veya 24 sayfa olarak yayınlanırken, internette abone sayısının 4-5 kat daha fazla okur kitlesine ulaşıyor olmasının gururunu da taşıyor. Zira ŞALOM, internet sayfası aracılığı ile Türkiye’nin her yerinden ve her kesiminden giderek artan bir ilgiyle düzenli okunur bir haftalık gazete durumuna gelmiş durumda.
ŞALOM, kendi birçok köşe yazısının, haber veya yorum yazılarının internetin başka bölgelerinde referans verilerek yayınlanmasının da gururunu taşıyor.
Bu gazete son dönemlerde sayfa sayısını yüzde elliden fazla artırarak, toplumun her kesiminden ve yaş grubundan yazar sayısını iki-üç katına çıkararak okuruna zengin bir içerik sunmak için çabalıyor.
Değişen mizanpajı, dinamik başlıkları, ses getiren manşet haberleriyle, ŞALOM günümüzde bir yayın organından beklenen misyonu yerine getirmeye çalışıyor. ŞALOM, rakibi olmamasına rağmen yönetici ve yazarların kendilerini rakip görmeleri sayesinde çıtayı sürekli yukarı çıkarma uğraşısı içinde olan bir yayın organı olarak yaşıyor.
Bir cemaat gazetesinde pek düşünülmeyen, spor, yaşam, eğitim, çevre, sağlık gibi tematik sayfalarıyla kendi alanında bir devrim yapmış gazete olma yolundadır ŞALOM.
ŞALOM son olarak Türk Yahudi Cemaati Yönetimi’nin 11 yıldır düzenli olarak gerçekleştirdiği iftar yemeğinin bu seneki sponsorluğunu da üstlenerek aralarında İstanbul Valisi, Büyükşehir Belediye Başkanı, Emniyet Genel Müdürü, İstanbul Müftüsü, İlçe Belediye Başkanları ve siyasi parti yetkilileri ile çeşitli sivil toplum örgütü başkan ve üyelerinin katıldığı 500 kişiye yakın bir topluluğa gazetesini bir kez daha tanıtmış olmanın sevincini de taşıyor. İftar sonrası tüm davetlilere verdiğimiz “ŞALOM’DA 60 YIL” kitabı ise Türkiye tarihinin bir Türk Yahudi gazetesinin ışığından iletilmesi anlamında önemli bir görevi yerine getiriyordu. Nitekim iftara katılanlardan gazeteci Taha Akyol gazetesindeki son yazısında iftar yemeğini anlatırken bu kitaptan da çok anlamlı bir alıntıyı satırlarına alarak herkese mesaj veriyordu...
Bütün bu güzellikler ŞALOM’un eksik tarafları olmadığı, hata yapmadığı, eleştiriye uğramadığı anlamına gelmiyor tabii...
Biz eleştiriyi ilerlemenin motoru olarak görüyoruz. Eleştirilerin, yaptıklarımız, yazdıklarımızla ilgili olarak tekrar tekrar düşünmemize neden olduğunu söylemek isteriz.
Lâkin yapılan eleştirilerin objektif kıstaslarla yapılmasında çok fayda görüyoruz.
Örneğin ŞALOM, İsrail’in Gazze Operasyonu ile ilgili yayınlanan Goldstone Raporu’nu detaylı olarak okurlarına iletirken daha sonra Türk basınının görmezden geldiği ve raporu hazırlayan Yahudi asıllı Richard Goldstone’un, ırkçı Güney Afrika rejimi esnasında oynadığı kimi ‘karanlık’ rolü ile ilgili habere yer verirken, sol çevreden gelen eleştiriyi anlaşılır bulamadık. ŞALOM kimilerinin işine gelmeyen haberleri vermemezlik yapmayacak. Yaparsa gazeteciliğe ihanet edecektir. Son “Mavi Marmara” olayında yaptığımız tarafsız ve detaylı haberciliğimizi ünlü yazar Hıncal Uluç’un “Bravo ŞALOM’a” başlıklı yazısıyla teyit etmesi ve “bu olayı anlamanız için ŞALOM’u okumanız yeterli” mealindeki sözleri geçirdiğimiz o çok zorlu günlerden sonra büyük bir ödül olarak gönlümüzde yer etmiş durumda.
Yine örneğin eşcinsel Ortodoks Yahudi dindarların konu edinildiği çok ünlü bir İsrail filminin sütunlarımızda yer almasını eleştirenleri de biz pek anlayamadık.
Asimilasyonla ilintili haberlerin eleştiriye neden olmasını anlayışla karşılıyoruz; zira toplumun bu konudaki hassasiyetlerini çok iyi biliyoruz, çok iyi takip ediyoruz.
Sadece şunu söylemekle yetinmek isteriz: ŞALOM bu tür haberleri vermezse sorunlar yerinde saymamazlık etmeyecek midir?
ŞALOM, kimi gerçeklerin; acı da olsa, üzücü de olsa aynası görevini yapıyor, bir basın organının birincil görevi olarak. Aksine, bu haberlerin farkındalık yaratarak korkularımızın ve sorunlarımızın çözümüne yardımcı olacağını söylersek çok mu naif olacağız?
Lâkin, okurlarımızın hassasiyetlerine her zaman saygılı ve dikkatli olacağımızı tekrarlamak istiyoruz.
***
ŞALOM daha büyük hedefler için, oksijenimiz elverdiğince çalışmaya devam edecek. Duyarlı habercilik, araştırmacı gazetecilik yapmaya çalışacak. Yeni yazarları sizlere tanıştıracak. Kimi hatalar da yapmaya devam edecek.
Eleştirilerinizi her konuda bize iletmeye devam edin lütfen.
Biz ilerlemek istiyoruz. Bu bağlamda okurlarımızın yönlendirilmeleri, eleştirileri motorumuz olacak.
Nice yeni, daha güzel ve daha “büyük’’ ŞALOM’lara...