“Atem nitsavim ayom kulehem lifne Ad... E.loehem – bugün hepiniz Tanrı’nın önünde duruyorsunuz.” (Devarim 29/1)
Raşi bu sözlerin Moşe tarafından İsrael oğullarına uyarıların açıklanmasından hemen sonra acilen söylendiğini ifade eder. Çünkü toplum Tora’nın izlenmemesi halinde başlarına gelecek büyük felaketlerden dolayı korku içindedir. Bu korku gelecekte böyle bir durumda var olamayacakları korkusunun açığa çıkmasına neden olur. Ancak Moşe şu sözlerle onları rahatlatır: “Bugün hepiniz, ama hepiniz Tanrı’nın önünde duruyorsunuz. Gelecekte isyan da etseniz Tanrı’nın sözünü zaman zaman dinlemeseniz bile yaşamaya ve var olmaya devam edeceksiniz. Tanrısal cezalar ve uyarılar sizi korkutsa bile bu zorlu tecrübeler sizi güçlü ve korunaklı yapacaktır.”
Tarih Moşe’yi haklı çıkarmıştır. Bütün büyük sıkıntılara ve sorunlara rağmen toplum yaşamaya devam etmiştir. Çeliğin ateş tarafından güçlendirilmesi misali zorluklar Yahudileri güçlendirmiş ve tecrübelendirmiştir.
Bilinmelidir ki zorluklar gerek kişisel gerekse toplumsal olarak büyüklüğümüzün bir nedeni olmuştur. Acı dolu tecrübeler Yahudiliği hiç bir zaman asimilasyon kadar ciddi bir tehlikenin eşiğine getirmemiştir. Asimilasyon öyle bir düşmandır ki çağlar boyunca fiziksel saldırıların yapamadığını tatlı ve çekici yöntemlerle başarmaya çalışır. Bunun sonuncunda asıl korkmamız gereken özümlenme gerçekleşebilir. Bunu önlemenin çaresi öğrenmek, eğitmek ve sahip olunan değerlerin korunmasıdır.
Bilge bir insan şöyle der: “Sana mutluluk ve zevk veren tecrübelerden ne kadar öğrenebilirsin?” Bu sorunun yanıtını ararken hepimiz çok zorlanabiliriz. Çünkü asıl tecrübeler sıkıntı ve zorluklarla elde edilenlerdir.
Moşe halkın gelecekte depresyonun içinde olmaması için yukardaki sözleri kullanmıştır. Dr. Twerski bu konuda finali harika bir tespit ile yapar: “Nasıl ki Tora ebedi ise, İsrael ulusu da ebedidir.”