Değişik sezonlardaki değişik Fenerbahçe kadrolarına baktığımız zaman ortaya şöyle bir gerçek çıkıyor. Fenerbahçe yönetimleri başarının aynı ekolden gelen futbolcuları bir araya toplamaktan geçtiği düşüncesinde. Son on sezona bakıldığı zaman bu açıkça ortaya çıkıyor. Mustafa Denizli zamanında ekol eski Yugoslav ekolüydü. Zoran Mirkoviç, Lazetiç, Rapajc, Elvir Baliç sonradan Türk vatandaşı olan Mirko Mirkoviç (Mert Meriç). Sonraları ise Güney Amerika rüzgârları esmeye başladı, Daum-Zico-Aragones dönemlerinde Fenerbahçe kadrosuna baktığımız zaman yine aynı ekolden gelmiş futbolcuların kadrolarda yer aldığını gördük. Güney Amerika ve Brezilya rüzgârı uzun zaman esti Fenerbahçe’de. Roberto Carlos, Alex, Luciano, Edu, Lugano, Maldonado, Aurelio, Nobre, Andre Santos, Bilica, Cristian Baroni gibi ortak coğrafyada ortak kültür almış oyuncular tercih edildi. Aykut Kocaman’ın sportif direktörlük ve teknik direktörlüğü yürüttüğü şu günlerde ise kadroda hâlâ Brezilyalı yıldızlar olmasına rağmen bir ekol değişikliği belirtisi var. Bu sefer kadroya baktığımız zaman Mamadou Niang, Issiar Dia ve Joseph Yobo gibi Afrikalı futbolcuların yabancı transferinde tercih edildiği görülüyor. Son 10-12 sene içinde yönetime baktığımız zaman hep aynı tarz yönetim olduğunu görebiliyoruz. Fenerbahçe’de teknik direktörler değişiyor ancak yönetim şekli hep aynı. Acaba Aziz Yıldırım yönetimi hep aynı tarz düşünen teknik direktörleri mi tercih ediyor? Yoksa Fenerbahçe’de bir şeyler yerleşmiş de teknik direktör değişse bile bunlar değişmiyor mu? Bu soruların cevaplarının ne olduğu bilinmez ama başarısızlık durumunda mevcut yönetimin bir daha ekol değiştirecek yetkisinin olacağını pek sanmıyorum, çünkü artık Fenerbahçelinin başarısızlığa tahammülü kalmadı.
Medya gerçeği
Sayısız yıldız futbolcu çıktı ülkemiz coğrafyasından. Birçoğu da çıkma aşamasındayken kaybolup gitti. Son yazımda genç bir yetenekten bahsetmiştim. Fenerbahçe’nin genç sağ beki Okan Alkan. Manisaspor karşısındaki etkili oyunu sonrasında spor medyası Okan’ı tutup en tepeye çıkardı. Ülkemiz spor medyası acımasızdır. Bir hafta tepeye çıkarırlar adamı sonraki hafta yerin dibine sokarlar. Dilerim Okan Alkan gibi gerçek bir yetenek, başarısızlık durumunda ortaya yem olarak atılmaz...