İsrail’in bilim ve teknoloji konularında dünyanın sayılı ülkelerinden biri olduğu bilinen bir gerçek. Rusya’nın İran’a füze satma girişiminden İsrail’in teknolojik üstünlüğünden çekinerek vazgeçtiği bir sır değil.
İran lideri Mahmud Ahmedinecad Güney Lübnan’ı ziyaret ederek provokasyon yaratırken Hizbullah terörüne verdiği desteği açıkça tescillemiş oldu. İran liderinin bu çıkışları ve söylemleri ne yazık ki barış istemekten çok savaşı davet eder nitelikte.
İsrail’in bilim ve teknoloji konularında dünyanın sayılı ülkelerinden biri olduğu bilinen bir gerçek. Rusya’nın İran’a füze satma girişiminden İsrail’in teknolojik üstünlüğünden çekinerek vazgeçtiği bir sır değil. Kendi komşularıyla gereksiz problemler yaşamaktan çekinen ve risk almak istemeyen Rusya, İsrail’in Rusya’nın komşularına silah sağlama endişesiyle İran’a silah sağlamaktan tamamen vazgeçti.
ABD ve İsrail’in planı İran’la sıcak bir savaştan ziyade ambargo ve izolasyonla en azından olası nükleer terörü durdurmak. Nükleer gücün İran’a geçmesi durumunda Hizbullah’a da geçeceği gün gibi ortada.
Bu arada Türkiye ile ilişkileri artık pek iyi olmayan İsrail yeni müttefikler arayışı içerisinde. İsrail’in Yunanistan ile yaptığı yeni havacılık anlaşması bu arayışların bir sonucu.
İki ülkenin 60 yıl sonra yakınlaşması tesadüf eseri değil. Acaba Mavi Marmara krizi yaşanmış olmasaydı İsrail böyle bir yakınlaşmaya gerek duyar mıydı?
İsrail – Yunanistan yakınlaşmasının geleceği önümüzdeki on yıl içerisinde bölgede oluşacak dengeleri etkileyebilir.
Herşeyden önce havacılık alanında başlayan işbirliği öncelikle askeri, sonra da turizm konularında işbirliklerini tetikleyebilir. Her iki konuda da iki ülkenin yakınlaşması Türkiye’nin hiç de menfatine değildir.
Halen israilliler için tercih edilen turizm merkezi olan Türkiye bu özelliğini Yunanistan’a kaptırabilir ve Türkiye ciddi bir turizm gelirini Yunanistan’a kaybetmiş olur. Ekonomik krizden ciddi bir şekilde etkilenen Yunanistan’ın göreceli olarak Türkiye’den ucuz olduğu gerçeği göz önüne alındığında Yunanistan’ın gelecek seneden itibaren turizm gelirini arttırması şaşırtıcı olmayacaktır.
Günümüzden sadece 10 – 12 yıl öncesinde ipe sapa gelmez sebeplerle Türkiye ile Yunanistan’ın karşı karşıya geldiği ve nerdeyse her yaz iki ülkenin savaşın eşiğinden döndüğü hatıralarımızda. Herhalde bunun en ünlü örneği Kardak krizidir.
İsrail’in teknolojik ve bir nebze de politik desteğini alacak olan Yunanistan’ın hem Ege Denizi’nde hem de Kıbrıs konusunda Türkiye’ye sıkıntı yaratacağını görmek hiç de zor değil.
Kısaca, ‘potansiyel tehlike’ olmaktan daha henüz çıkartılan Yunanistan’ın tekrar ‘tehlike’ olarak algılanması ne yazık ki çok uzun zaman almayacaktır...