ABD izlenimleri

Alber NASİ Köşe Yazısı
1 Aralık 2010 Çarşamba

Kasım ayı başında yapılan ve Obama’nın beklenen hezimetiyle sonuçlanan seçimlerin ardından bayram tatilini de fırsat bilerek ABD’de New York ve Baltimore şehirlerini ziyaret etme imkânı buldum.

New York sokaklarında ve belli başlı dükkânlarda birbirine Türkçe seslenen vatandaşları görmek biraz garip olmakla beraber uzun Kurban Bayramı göz önüne alındığında pek de şaşırtıcı değildi.

Biraz meraktan biraz da gazeteciliğim gereği, gerek iş yaptığım insanlara gerekse de orada yaşayan arkadaşlarıma “Ne olacak bu ABD’nin hali?” diye sorma fırsatı buldum.

Değişik etnik kökenlerde ve hatta meslek gruplarındaki bu insanların hemen hepsi Obama’nın ekonomide son derece başarısız olduğunu dile getirdiler. Ekonomik durumun kötüleşmesinin tek sebebinin Obama olmadığını, daha önceki yönetimin ABD’yi bu çıkmaza yönlendirdiğini söylediğimde de Obama’nın icraatlarıyla durumu daha da kötüleştirdiğini vurguladılar.  Birbirinden bağımsız ve habersiz olan ve değişik şehirlerde yaşayan bu insanlar Obama’nın ‘ABD’nin üzerinde kurulan değer ve yapıları bozmaya çalıştığını’ öne sürdüler.

Aralarında “Obama ABD’de başkanlık yapmayı bıraksın, Fransa’ya başkan olsun. Hem sürekli Fransa’yı örnek gösteriyor hem de Fransa’yı çok seviyor,” diyenler de oldu.

Kısaca ABD’de işler iyiye gitmediği gibi yeni regülasyonlar ve sosyalleşmeye çalışan devletin yeni vergi sistemi pek de sempatiyle karşılanmıyor.

Obama’nın Temsilciler Meclisi’ni kaybetmiş olması da ekonomik gidişatın bir sonucu olsa gerek. Bu koşullar altında önümüzdeki en azından bir buçuk yılı tahmin etmek pek de zor olmasa gerek.

ABD’nin aktif olarak devreye girmesini gerektirecek son derece ekstrem bir durum olmadığı müddetçe söz gelimi Kuzey Kore - Güney Kore savaşı, İran’ın İsrail’e saldırısı veya İran’ın bölgede herhangi bir ülkeye saldırması veya artık iyice sessizleşen ve arada bir açıklamada bulunan El Kaide’nin ABD’ye veya ABD müttefiklerine bir terör saldırısı düzenlemesi dışında ne ABD dış politikasından ne de Obama’yı tekrar popüler yapacak bir durumdan bahsetmek mümkün görünmüyor.

Sonuçsuzluk ve var olan problemlerin bir sonraki döneme kalacağını da anlamak pek zor değil.

***

ABD’de ekonomi çok sıcak olmasa da Apple’ın başarısını göz ardı etmek imkânsız. Teknolojik olarak konvansiyonel ürünlerden çok daha hızlı, kullanıcı dostu ve eğlenceli olduğu yadsınamayacak Apple ürünlerinin mağazaları günün 24 saati insanlarla dolup taşıyor.

Kasa sayısı geçen seneden bu yana artmasına ve ödemenin bazı ürünlerde ayak üstü yapılabilmesine rağmen sürekli olarak bir ödeme kuyruğu olduğunu görmek gerçekten şaşırtıcı. ( Tabi geçen bayramda bu konuda Türklerin katkısını da ihmal etmemek gerek...)