‘Vitae’

Tilda LEVİ Köşe Yazısı
23 Mart 2011 Çarşamba

İstanbul kısa aralarla birkaç mevsimi art arda yaşıyor. Geçtiğimiz yalancı baharın az öncesinde kar yağışına tanık olmuştuk. O hafta Büyükada’da gerçekleşecek ‘Mimoza Şenliği’ başlıklı bir yazı yazmıştım. Hemen ardından Adalar Vakıf Başkanı Halim Bulutoğlu’ndan günün nasıl geçtiği ile ilgili bir e-posta aldım. ‘Toplantı ve geziye isteyip de katılamamanıza üzüldüm. Kış ayları araya mesafe koyuyor. Bu tür buluşmalar dostlarla yeniden karşılaşma, sohbet imkanı veriyor. Havanın çok soğuk olmasına, Anadolu Kulübü’nün büyük salonunun ısıtma sorunlarına rağmen, hem adadan hem de şehirden 70-80 kişilik bir topluluk keyifli saatler geçirdi. Başkan Farsakoğlu’nun ve benim konuşmalarımızın ardından, Gürsan Ergil ve İÜ öğretim üyelerinden Erdal Uzun ada mimozası üzerine konuştular. Özellikle Uzen’in sunumu oldukça ilgi çekiciydi. Mimozanın akasyagillerden olduğunu, gerçek mimozanın bizimkine göre biraz farklı olduğunu, bilimsel adı farklı olsa da bizimkinin de ada mimozası olarak tanımlanabileceğini söyledi. İpek Çalışlar’ın ‘Mimoza kokulu kadın’ adını verdiği Fethi Okyar’ın eşi Galiba Hanım ile Latife Hanım arasındaki mektupları okuyarak başladığı konuşması oldukça ilginçti. Kent Orkestrası’nın dinletisinden sonra, bu sene mevsim koşulları nedeniyle hala açamamış mimoza ağaçları için Fethi Okyar korusuna mimozalı yola gidildi’

Karlı bir kış günü katılımcı olmadan mimozalar hakkında edindiğim bilgiler için Halim Bulutoğlu’na teşekkür ediyorum.

***

Geçtiğimiz hafta gerek görsel, gerekse yazılı basında manşet ve manşet üstü haberlerde ilk sırayı İbrahim Tatlıses aldı. Sanatçıya yapılan saldırı anı, vurulduktan sonraki ilk görüntüler, hastaneye getirilişi, ve ondan sonra gün be gün hastane yetkililerinin Tatlıses’in sağlık gelişmeleri ile ilgili raporlarını izledik.

Bu hafta ise 18 Mart’ta başlayıp 26 Nisan’a kadar sürecek ‘İstanbul Shopping Fest’ etkinlikleri basında geniş yer alıyor. Nişantaş, Teşvikiye ve Bağdat Caddesinde tanık olduğum ışıklı panolar geceleri  adeta bir renk cümbüşü. Söz konusu proje, İstanbul’u dünya alışverişinin merkezi haline getirmeyi hedefliyor. Çoğu AVM, indirimli satışlarla tüketiciye ulaşmayı umuyor. Her halükarda şehir 40 gün 40 gece boyunca sadece alışveriş değil, bir kültür ve eğlence merkezine dönüşecek.

***

‘Vitae’ Bilgi üniversitesi mezunlarının çıkardığı bir dergi. Oğlum da Bilgi mezunu olduğu için her ay evimize gelir. Elime geçtiği ilk günden beri, son derece keyif aldığım bir yayın. Gerek görselleri, gerek içeriği, gerekse mizanpajı ile kendini okutturan bir dergi. Her ay, kendi alanında başarılı olan mezunlarına birkaç sayfa ayırıyor ve aralarından birini kapağa taşıyor. Son dergiyi elime aldığımda önce şaşırdım, sonra da inanılmaz sevindim. Kapakta bizim Yaşam sayfası editörlerinden Batya Kebudi’nin resmi vardı. Resmin yanında ise, ‘genç ve başarılı tasarımcılarımızdan’ diye bir yazı vardı. Hemen iç sayfaları karıştırdım ve yazıyı okudum. Gerçekten gurur veriyor. Kutluyorum Batya. Kendisine sormuş değilim ama sanırım Batya’nın takıları da İstanbul  Fest kapsamında Beymen standında satışa sunulacak.

***

Mavlaçlar, partiler ve çeşitli etkinliklerle bir Purim Bayramı daha yaşandı. Bu sene o kadar çok Purim kartı geldi ki, e-postama. Şaşırdım. Öte yandan o kadar güzel ve neşeliydiler ki henüz silmeye kıyamadım.

Geçmiş de olsa, bayramınızı kutlar, nicelerini paylaşmayı dilerim.