"Kimse azınlık olmak istemiyor.” 20 Aralık 2011 tarihli Milliyet Cadde’de böyle çarpıcı bir başlığa rastladım.. Strasbourg Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Samim Akgönül‘Azınlık’ adlı bir kitap yayınladı. Söyleşiyi gerçekleştiren Neşe Mesutoğlu. Akgönül, “Kanımca azınlıkların İstanbul’un İstanbul olmasına yaptığı katkı baş tacı edilmeli” diyor. Bugüne dek, konuyla ilgili çok yayın okudum, ama bu denli açık ve net ifadelere hiçbir yerde rastlamadım. Kitabı henüz edinmedim. Ancak ilgilenenler için, kitap ‘bgst Yayınları’ndan çıktı. Bu çok seviyeli söyleşiyi paylaşmak istiyorsanız, Milliyet Cadde arşivine girin.
Söyleşide, Soli Özel’in de çok kültürlülük hakkında görüşlerine yer verilmiş. Gerçekten ilginç. Zira konu nostaljiden çıkıp günümüze uyarlanabilirliği ile ilgili doğrular peşinde.
Gazetedeki resme baktığımda Akgönül, hayli genç bir öğretim üyesi. Merakımı gidermek için Google’a girdiğimde hoş bir sürprizle karşılaştım. Güncel Hukuk Dergisi’nde gazetemiz yazarlarından Av. Rita Ender ile ortak yazılmış makalelerine rastladım.
***
Bu hafta gazetelerin eklerine takıldım. Hürriyet’in 24 Aralık tarihli Cumartesi ilavesinde Ceren Arseven’in yaptığı bir söyleşi. Yazının başlığı: ‘Yucatan’da yedi yıl’. Son dönemlerde Maya Medeniyetleri’ni araştırdığımdan dikkatimi çekti. Ama dikkatimi daha çok çeken, söyleşinin konuğu olan Eczacı Nilgün Arıt’ın fotoğrafıydı. Gözlerinde, gülüşünde çok bildik bir ifade yakalamıştım. Yazının ilk cümlesini okuduğumda nedenini kavradım. Arıt, Üsküdar Amerikan Kız Lisesi’nin ardından İÜ’de eczacılık okuyup, Bonn Üniversitesi’nde yüksek lisans, ardında Köln’de sinema-tiyatro eğitimi aldı. Anahtar sözcük, Üsküdar Amerikan’dı. Biz oranın mezunları birbirimizi hemen algılar, ortak paydayı çabuk yakalarız.
Sonuç olarak, eğitim hayatının ardından Türkiye’ye dönen Nilgün Arıt, uzun yıllar Eczacıbaşı’nda çalıştı. Emekli olduktan sonra çıktığı bir seyahat hayatını değiştirdi. Yedi yıl boyunca Meksika Yucatan’da kalarak Maya Şaman’ı oldu. İlk kitabı ‘Kutsal Maya İnancı’ Sistem Yayıncılık’tan çıktı. Farklı bir bakış açısı getirecek olan ikinci kitabı ise yolda. Bugün 62 yaşında olan Arıt artık anın farkında yaşıyor.
Bilindiği üzere, uzun zamandır 2012’de kıyamet kopacağı ile ilgili çeşitli yorumlar yapılıyor. Nilgün Arıt’ın anlatısına göre, Mayalar 2012’yi felaket değil, aydınlanma ve değişim dönemi olarak kabul ediyorlar.
Bu vesile ile hepinize iyi bir miladi yıl diliyor, Milli Piyango bileti almanızı hatırlatıyorum.