2011 yılının son günlerinde arkadaşlarımın yeni yıl dileklerini okurken en hoşuma gidenlerden biri bu oldu; “Maya Takvimi’ni utandıracak bir 2012 diliyorum.” Dünyanın sonunun bu sene gelmeyeceğini umduğum için, bu dileğe bayıldım. Daha ‘yolun yarısını’ yeni geçtim yaş olarak, hayatın renklerini biraz daha görmek isterim. Benim sevdiklerime yılbaşı dileklerim ise bu yıl biraz klişe oldu; mutlu yıllar diledim önce, her şeyden önce sağlık… diye devam ederek. Her şeyin başının sağlık olduğunu ara sıra unutuyoruz ancak, insan grip gibi basit bir hastalığa bile yakalanınca sağlığının kıymetini anlıyor. Geçtiğimiz hafta ısrarcı bir grip yüzünden, sekiz yılımı doldurduğum Şalom’da ilk defa yazımı zamanında yazamadım. Katılmaktan çok keyif alacağımı düşündüğüm iki yılsonu davetine katılamadım. Bunlardan biri de tüm Şalom ailesinin bir araya geldiği yıllık yemeğimiz idi. 2012’nin tüm renkli anlarını yakalayabilmeniz için hepinize sağlık, neşe, huzur ve mutluluk dolu bir yıl dilerim, umarım Maya Takvimi’ni utandırabiliriz.
***
Bir de 2012’nin çok renkli geçmesini dilerim. “Renkler, aynı özellikler gibi duygulardaki değişiklikleri takip eder,” demişti ünlü İspanyol ressam Pablo Picasso. Kübizm akımını çoğunuz kadar takdir edemesem de, günümüzde kendimiz için uygulayabileceğimiz üç özelliğini çok takdir ettim bu değerli sanatçının; çalışkanlığını, üretkenliğini ve değişimden korkmamasını… ‘Değişim’ çoğumuz için zor -bu yazıyı 2012 yılında bunları yapalım formatına çevirmek istemiyorum ama- bu yıl ufak değişiklikler hayatımıza renk katabilir, hatta tek bir ufak değişiklik bile. Çalışkanlık ve üretkenlik konusunda ise yılın çoğu günü kendimizi motive etmemiz gerekecek, çünkü 2012 yılının da (herkese ve her sene olduğu gibi) yorucu günleri olacak. Olumlu ve umutlu olmak güzel, ancak realist de olmak gerekiyor. Senenin başında kötü gelişmeler olursa da moralinizi bozmayın(mayalım), beyaz sayfa açmak için Roş Aşana veya Miladi takvimin ilk gününü beklemeye gerek yok. İstenilen her gün ve her sayıda beyaz sayfa açılabilir, olumlu değişimlere vesile olduktan sonra…
***
Renkler kültürlere göre değişim gösterir muhakkak. Örneğin kırmızı renk dendiğinde benim aklıma aşk gelir, Çin kültüründe kırmızı şans ve kutlama, Güney Afrika’da ise yas tutma rengidir. Jennifer Kyrin adlı yazar About.com web sitesinde renkler üzerine yaptığı analizde renk tercihlerinin eğitim seviyelerine göre bile değişiklik gösterdiğini açıklıyor; ABD’de yapılan bir araştırmaya göre insanların çoğu mavi, kırmızı ve sarı gibi en bilinen ve basit tanımlanan renkleri seçerken, eğitim seviyesi yüksek insanlar tercihlerini fildişi, yavruağzı, şampanya gibi renklerden yana kullanmış. Bir de renklerin kişilere özel hissettirdiği hisler var; mavinin çoğu insana huzurlu, lacivertin saygın, sarının çekici, kırmızı ve turuncunun sıcak gelmesi gibi… Benim en sevdiğim renk ise mavi. Mavi renk bana denizi hatırlattığı için olsa gerek, çok huzur verir…
Yılınızın sevdiğiniz renklerden oluşan bir buket çiçek gibi olması dileğiyle…