Yemek tariflerini yazdığımız defterlerimiz vardı. İlk defterimin kabını, yabancı mecmualardan kestiğim iştah açıcı ve bir o kadar da görsel olan pasta ve yemeklerden oluşturduğum bir kolajla kaplamıştım. Deftere yazdığım ilk yemek, pilavdı. Tarifini benden az önce evlenen arkadaşım Ester Türkol’den almıştım. ‘Çok kolay’ demişti Ester. Sonra da Gayrettepe’deki evinin mutfağında nasıl yapılacağını göstermişti. Aradan yıllar geçip daha sofistike yemekler yapmaya başladığımda dahi en güzel en başarılı pilav Ester’in verdiği tarifle olmuştur.
İkinci tarif Pesah zamanına denk geldi. Her ne kadar büyüklerin evlerine gidiliyor olsaydı da Pesah keki yapmak gerekiyordu. Hatırlamadığım bir nedenle, annemler şehir dışındaydı. Uzun süren bir telefon konuşmasından sonra tarifi aldım.
Damak tadıma uyan tek tarif, anneannemin anneme, annemin de bana öğrettiği 8 yumurtalı Pesah kekidir. Zaman içerisinde sayfalar doldu. Bir tarife bakmak için defteri açtığımda ocağın üstünden sıçrayan kakao damlaları, yağ lekeleri oluşmaya başladı. Aslında bu lekeler defteri daha özgün kılıyordu.
Sonra çağ atladık. Defteri temize çekmek için tarifleri bilgisayarda yazdık. Sayfaların yağlanmasını önlemek için üstlerini şeffaf plastik kaplarla döşedik.
Derken tarifeler teknolojinin son harikası iPad’lerin bir köşesinde toplandı. Bir ‘tık’ indiriyorsunuz…
* * *
Nedir iPad, niçin iPad?
Teknolojide uzman biri değilim. Ancak bu köşeyi farklı yaş gruplarının okuduğunu bildiğimden kısa bir açıklamayı lüzum gördüm. Amerika’da Apple firmasının ürettiği iPad, kısaca dokunmatik telefonların (iPhone gibi) ebat olarak ortalama bir defter boyutunda büyütülmüş ve donanım olarak geliştirilmiş şeklidir. iPad Amerika’da ve Türkiye’de çok tutuldu. Teknolojiyi iyi takip eden belirli kesim iPad’i her alanda kullanıyor. Zaten amaç da bu. Sözüm meclisten dışarı, iPad kullanmak bazıları için havalı görünmek anlamına da geliyor. O zaman da yemek tarifleri, Hürriyet’in ölüm ilanları, ve torunların resimlerini göstermek için bir araç oluyor. ‘Bundan kime ne?’ derseniz çok haklısınız. Bir gün torunum olursa, ben de mutlaka edineceğim. Olayın bir başka boyutu var. iPad en çok ‘bir yaş’ ve üstü çocukların eline yakışıyor. Onlar doğuştan birer teknoloji gurusu.
Bu yaz Ada’da yer kapmak için her şezlonga havlu yerine bir iPad konulursa şaşmamak lazım.