Jose V.ÇİPRUT
2. “ORTA” YAKIN ŞARK: IRAK, İRAN, SUUDÎ ARABİSTAN
IRAK Birinci Dünya Savaşı’nda Büyük Britanya tarafından Osmanlı İmparatorluğu’ndan koparılıp1920’de Cemiyet-i Akvam tarafından İngiliz yönetimine emanet edildi; 1932’de Krallık, 1958’de Cumhuriyet ilân edilen Irak 2003’e kadar despot eliyle güdüldü. Komşu İran’la karasal/sınırsal kavgaları nedeniyle sekiz yıl (1980-1988) harbeden Irak, 1990 yazında Kuveyt’in sınırlarını ihlâl edince ABD/BM birleşik güçleri tarafından 1991’de “1.Körfez Savaşı”nda Kuveyt’ten kovuldu. Şu an, Irak, 1932’den beri ilk defa olarak tanıdığı hakikî özgürlüğün türlü mes’uliyetlerine alışmaya çalışmaktadır.
Şatt-ül Arab suyolu ağzında, Basra Körfezi’nin başında jeo-stratejik mevkide bulunan Irak’ın ihtilâf konusu dış (İran, Kuveyt...) ve iç (Kürt, Türkmen...) siyasî sınır (ve “etnik” had...) sorumlarının belki en hassası Kerkük’ün geleceğini ilgilendirir1. Taraflara anlaşabilmekte yardımcı olabilecek “çatışma önleme ve yönetim düzenekleri” şu an yerel faaliyettedir2: İç stratejik sahalara Arapların ve Kürtlerin -- “ya hepsi, ya hiç” türünden inhisarî -- karşıt iddiaları ABD Barış Gücü’nün oralardan çekilmesinden sonra Türkiye sınırına bitişik topraklarda iç savaş yaratabilecektir. Bağdat’a ve Erbil’e Kerkük ‘kaybedilmişmiş’/’kazanılmışmış’ dedirtmeyecek tipte bir uzlaşmaya varılabilinmesinin gerektireceği çok uzun süre boyunca Irak’ın devlet olarak istikrarı her an tehlike içinde kalacaktır. Ortak Yönetim Kuvvetleri’nin çekilmesini beklemeksizin bile, bu kavgalı arazilerdeki ‘tetik çizgisi’nin iki tarafında bunca zamandır sabırsızlıkla bekleyip ciddî netice alamayan Arap ve Kürtlerin (çabukça yeni çözüm bulunamadığı takdirde) şimdiye kadar nasılsa bastırılabilmiş ateşe (kara mizahımı mazur görün) ham petrol püskürtmeleri pek muhtemeldir.
Irak’ın İran, Ürdün, Kuveyt, S.Arabistan, Suriye ve Türkiye ile paylaştığı 3.650 kilometrelik nisbeten aşikâr hudutları komşularına devamlı huzur sağlayamamıştır; Irak’ın 58 kilometrelik sahil çizgisi muğlaktır; talep ettiği 12 deniz mili derinliğinde ‘deniz hasarı tazminat sahası’na dahil kara sularının kıta sahanlığı ise 1932’denberi belirsiz bırakılmıştır. Irak-İran hududundaki bataklıklar; Irak-Türkiye hududundaki dağlar; kışların getirdiği kar, sel ve tufanlar... bugünler elzemleşmiş sınır-aşırı güvenlik tedbirlerini daha da güçleştirmektedirler.
Irak’ın kıyasen bulanık sınır çizgileriyse (Bağdat’ın Yeşil Mıntıkasını duvarlayan “güvenlik blokları”na ilâveten) %75-80’i Arap; %15-20’si Kürt, Türkoman, Süryanî ve %5’i diğer azınlıklardan müteşekkil nüfusun kavmî gruplarınca çizilmiştir: An Nasiriyah’ın doğusunda binlerce yıldır mukim, ama bataklıkların besleyici akarsularının çoğunun kurutulmasından dolayı oralarda yaşamaya devam edememiş, sayısı yüksek ‘Bataklık Arapları’ zorunlu olarak yeri değiştirilmişmülteci ulamına düşürülmüşler; resmen %97 Müslüman (%60-65 Şii, %32-37 Sünni), %3 gayri-Müslimden müteşekkil halkın Hıristiyan olanlarının %50’si ya kuzeye (“gönüllü...”)taşınmaya ya da Suriye, Ürdün ve Lübnan’a kaçmaya mecbur edilmiştir. Araplarca Arapça, Kürt bölgelerinde Kürtçe, Türkoman arazide Türkik lehçe ve yer yer Süryanice, Ermenice... konuşulan Irak’ta bir de dil sınırları vardır. Irak 18 idarî “muhafazat” ve (özerk Kürdistan Yöresel Hükümeti olan) bir “özel bölge”yle 19’a bölünmüştür. Bu karmaşık ilâvî iç sınırlar 2010’da il genel meclisi seçimlerinin Kürdistan Yöresel Hükümeti ve Kerkük dahil üç il’e uzanamamasına; ilsel yasama konseyi seçimlerininse yeni hükümeti ancak dokuz ay sonra doğurabilmesine sebep olmuştur.
Irak’ta faal siyasî baskı gruplarının bazıları, siyasî partilerle ilişkileri olan (sünnî ve şiî) silâhlı milislere güvenerek, kendi nüfuz sınırlarını yaratmaktadırlar. 2011 yılında 10-15.000 Filistinli, 12.000’e yaklaşık İranlı ve 17.000’e yaklaşık Türkiye menşe’li sınır-aşırı mülteciyi barındıran Irak’ın siyasalsınırlarınıniçinde ise ırksal/hizipsel şiddetin evinden etmiş olduğu 2,4 milyon mülteciIrak vatandaşı yaşamaktadır. “Müttefik Kuvvetler” Irak yetkililerine hem ‘memleket-içi’ hem de ‘hudut-üstü’ güvenlik konularında destek olmaktadırlar. Irak hudutlarını içten dışa aşan (en başta Suriye ve Ürdün’e; fakat Mısır, Lübnan, İran ve Türkiye’ye de sığınan) mültecilerin sayısı 2 milyona varmıştır. Irak’ın kuzeyinde özgürlükleri tanınmış Kürtler’in Türkiye hududuna yapışık yakınlığı Türkiye Cumhuriyeti’nin sık sık seslendirmeye mecbur kaldığı gerçek bölgesel meşgalelere somut endişeler ilâve etmiştir.
(1) A. I. Dawisha (2009)Iraq: a political history from independence to occupation, (Princeton U. Press).
(2) Bak: Emma Sky (March 2011) Institute of Politics, Kennedy School of Government, Harvard University: “Preventing Arab-Kurd Conflict in Iraq after the Withdrawal of U.S. Forces (Peace Brief, USIP, Washington, D.C.)
Bak: Sean Kane (April 2011) “Iraq’s Disputed Territories A view of the political horizon and implications for U.S. policy”, (Peaceworks, USIP, Washington, D.C.)
The World fact Book--IRAQ (July 2011) Bak: https://www.cia.gov/library/publications/the-world-factbook/geos/iz.html