Fizikte soğuk diye bir şey yoktur. Sıcağın olmadığı yer vardır. Karanlık yoktur. Işığın olmadığı yer vardır. Karanlıkla savaşılmaz. Çünkü karanlık olan bir şey değildir. Maddesi, varlığı yoktur. Sadece ışığın yokluğudur. Bir mum yakmak yeterli ve gereklidir. Işıkla birlikte ışığın yokluğu olan karanlık dağılacak ve yerini aydınlığa bırakacaktır. Aynı şekilde de KORKU VE KORKULARINIZLA DA SAVAŞAMAZ VE MÜCADELE EDEMEZSİNİZ. Çünkü korku olan bir şey değildir. Bir maddesi ya da varlığı yoktur. Korku sadece FARKINDALIKSIZLIKTIR.
- Korkmamız gereken tek şey, korkunun ta kendisidir.- Franklin Delano Roosevelt
- Korkunun üzerine gitmek, çaresizlikten doğan korkuyla birlikte yaşamaktan daha korkutucu değildir. Susan Jeffers-/Korksan da Vazgeçme
- Korkmaktan, ilk başarısız olup da gök başıma yıkılmayınca vazgeçtim. / Allen H. Neubarth
- Cüret edememizin nedeni işlerin zorluğu değil. Biz cüret edemediğimiz için işler zor. / Seneca
- Hayatta korkulacak hiçbir şey yoktur.Yalnızca anlaşılması gereken şey vardır. / Marie Curie
İnanç bizi serbest bırakır. Ama korku bizi hapseder. İnanç umuda, olasılığa, güvene ve evrenin cömertliğine inanmaktır. Korku ise kızgınlık, acı, endişe, kırgınlık ve güvensizliktir.
Eğer hiçbir şeyden korkmasaydın ve geleceğe inansaydın, şu anda ne yapmak isterdin?
Bir Zen hikâyesi şöyle anlatır:
Gece yürüyen adamın ayağı kayar ve adam taşlı bir yolda düşer. Metrelerce aşağı düşmekten korkar, çünkü yolun kenarının çok derin bir vadiye uzandığını biliyordur. O da kenarda sarkan bir dala tutunur.
Gecenin karanlığında, altında görebildiği tek şey, dipsiz bir uçurumdur. Bağırır ve tek duyduğu kendi sesinin yankısı olur. Onu duyacak kimse yoktur etrafta. Bu adamı ve bütün bir gece yaşadığı işkenceyi hayal edebilirsin. Ölüm sürekli altında bekler, elleri üşür, hakimiyetini kaybeder…
Ama tutunmayı başarır ve güneş çıktığında, aşağı bakar…
Ve güler!
Uçurum falan yoktur. Sadece on beş santim aşağıda kayalık bir düzlük vardır. Tüm gece dinlenebilir, rahatça uyuyabilirdi -düzlük yeterince geniştir- ama bunun yerine, bütün gecesini kâbus gibi geçirdi.
Osho der ki: Kendi tecrübelerimden yola çıkarak sana şunu söyleyeyim.Korku on beş santimden daha derin değildir. Şimdi ister bir dala tutunup tüm yaşamını kâbusa çevir, istersen o dalı bırak ve ayaklarının üzerine bas, sana kalmış.
Korkulacak hiç bir şey yok!!!