Musa Peygamber tüm zamanların en büyük kurtuluşunu başarmıştı, Tanrı’nın ona verdiği görevi yerine getirmiş, Yahudileri köle-işçi oldukları Mısır’dan kurtarmıştı.
Daha sonraki olayları analiz eden akıllı bir adam şu soruyu sorabilir; Mısır’dan çıkan yüzlerce Yahudi, Kutsal Toprakları hiçbir zaman görememiş ve bu yolda ölüp gitmiştir. Dolayısı ile Mısır’dan kurtuluş nasıl olur da oradan çıkan Yahudilerin kurtuluşu olmuştur?
Bu sorunun cevabı Talmud’da (Taanit 23 a) anlatılan bir hikâyenin içinde gizli olabilir mi?
Talmud bize bu bölümünde, büyük ve kutsal bir adam olan Choni Hamaagel’den söz eder.
Bir gün bu ermiş adam Hamaagel, keçi boynuzu ağacı diken bir çiftçi görür ve adama sorar: “Affedersiniz bayım, acaba kaç yıl sonra bu ağacın meyveleri ile karnını doyurabileceksin?”
“70 yıl sonra” der çiftçi.
“70 yıl sonra hayatta olabileceğine inanıyor musun?”
“Hayır inanmıyorum” der çiftçi “Ama ben doğduğumda etrafımda büyükbabamın ve babamın diktiği bir sürü keçi boynuzu ağacı vardı. Ben onların meyvesini yedim, şimdi benim diktiğim ağacın meyvesini de çocuklarım ve torunlarım yiyecek.”
Bu konuşmadan sonra bir mucize olur ve Choni Hamaagel 70 yıl sürecek bir uykuya dalar. Kalktığında aynı ağacı bu sefer tamamen büyümüş bir ağaç olarak görür.
Ağaçtan meyve koparan genç bir çocuğun yanına yaklaşır ve sorar, “Kim dikti bu ağacı?”
“Bu ağaç büyükbabam tarafından dikildi,” diye cevap verir genç çocuk.
Buradan çıkan gerçek, aslında Mısır’dan çıkan ve yolda ölüp giden yüzlerce Yahudi’nin aslında kendilerinden sonra gelen yüzlerce nesli kurtarmış olduğudur.
Geçmişimiz, dedelerimizin aklı ve geleneklerimiz, bizi bugün korurken, yarın da çocuklarımızı koruyan bugün yaptığımız sevaplar olacaktır.
Bugün İsrail’de Yad Vaşem Holokost Müzesi’nde ‘Dürüstler Yolu’ diye bir yol var.
Bu yolda 2.Dünya Savaşı’nın en karanlık döneminde bu katliamdan insanları kurtaran her Yahudi olmayan bir kişi için bir ağaç dikilidir.
Bu ağaç keçi boynuzu ağacıdır.
Meyvelerini 70 yıl sonra torunlarınızın yiyebileceği bir ağaç…
Dürüst Adamlar Yolu’nda Türk diplomatların ruhuna adanmış dört ağaç bulunuyor.
Bunlar, Rodos Konsolosu Selahattin Ülkümen, Marsilya Yardımcı Konsolosu Necdet Kent, Paris Yardımcı Konsolosu Namık Kemal Yolga ve Fransa Konsolosu Behiç Erkin.
Çeviri: Sami Aker