“Veata teheze mikol aam anşe hayil yire E.loim.....vesamta aleem sare...Bütün halkının arasından Tanrı korkusuna sahip güçlü kişileri bulacaksın.........ve onların başına lider olarak atayacaksın.”
(Şemot 18/21)
Kayınpederi Yitro’nun öğüdünü dinleyen Moşe Rabenu bir yargı sistemini oturtmaya başlar. Bu belirli bir hiyerarşiye bağlı olan bir sistedir. Zor sorunlar Moşe tarafından çözülecek daha basit olanlar ise atanan lider vasfı taşıyan kişilerce çözüme kavuşturulacaktır. Burada aklımızı kurcalayan soru ise daha farklıdır. Yitro Moşe’den daha mı bilgedir ki Moşe’nin göremediği bir gerçeği ortaya çıkarmıştır? Dahası mademki bu Tanrı’nın onayını alan bir projedir neden Tanrı bunu doğrudan Moşe’ye söylememiş ve Yitro’nun ziyaretini beklemiştir?
Bu soruların cevabını daha en başında Bereşit peraşasının 26. pasuğunda bulmak mümkündür. Burada Tanrı “naase adam – gelin insan yaratalım” demiş ve bunu derken de Raşi’nin görüşüne göre meleklere danışmıştır. Her ne kadar Tanrı başka hiç kimseye danışmaya gerek görmese de bizlere burada bir öğreti sunar. Kişi önemli bir projeye imza atmadan başkalarının fikirlerini almaya, onlardan bir şeyler öğrenmeye hiç değilse de başkalarına danışmaya gerek görmelidir.
Moşe elbette yargı sistemini Tanrı’nın istediği ölçüde kuracak kadar bilgili ve işe yatkındır. Fakat yukarıda açıkladığımız ‘danışma’ fikri ile örtüşmesi bakımından Yitro burada Moşe’ye bir anlamda danışmanlık yapmıştır. Dahası bu konunun Tora’nın alınmasından hemen önce işlenmesinin de bizlere bir mesajı vardır. Bizden daha az bilenlerden bile birçok şeyi öğrenmek mümkündür. Bunu kabul etmek ve her zaman öğrenmeye açık olmak Tora öğrenmenin ön koşuludur. Pirke Avot dördüncü bölümde Ben Zoma adlı bilgenin sözlerini öğretirken şöyle sorar: “Ezeu haham – bilge olan kimdir?” Yanıtı yine bilgenin kendisi verir: “Alomed mikol adam – herkesten birşeyler öğrenmeyi bilen.” RaMBaM Sefer Amada kitabının Talmud Tora kurallarını işlendiği bölümünde herkesten çok fazla şeyler öğrendiğini anlatır; ancak bir öğretmenin en fazla öğrencilerinden bir şeyler öğrenebileceğinin altını çizer. Teilim 119. bölümünde “bana her bir şey öğretmek isteyenden anlayış öğrendim” diyerek öğrenmeye açık olmanın önemini öğretir.
Dr. Twersky bazen hastaların doktorlarına başka doktorların da görüşünü almasına ilişkin tavsiyede bulunduğunu söyler. Bazı doktorlar bunu hemen kabul eder. Bazıları ise ancak ya kendi dalında çok uzmanlaşmış kişilere ya da o bölümün başında olan kişilere danışmayı tercih eder. Bunlar dışında birilerine danışmanın kendi yetersizliklerini gösterebileceğinden endişe duyar. Kişi eğer bir ego problemi yaşamıyorsa danışma işini rahatça kendisinden daha az bilen biri ile bile yapabilir. Bu kişinin ruhsal açıdan sağlıklı bir kişiliğe sahip olduğunu göstermesi bakımından da önemlidir.
Melekler ayak izi bırakmazlar. Dr. Twersky şişirilmiş egoya sahip bir kişinin aşağılık kompleksine sahip olduğunu anlatır. Rabenu Yona boş gururun kişiyi bütün olumlu öğretilerden ve Tora öğreniminden uzak tuttuğunu söyler. Kendinden, yaptığından, bilgisinden emin olan kişi boş gururun kendine sağlayacağı boş şeylere asla minnet etmez.
Tora’nın temelinde alçakgönüllülük vardır. Bu Pirke Avot 6 bölüm 6 mişna’da belirtilmektedir. Moşe Rabenu gerçek bir alçakgönüllülük ile kayınpederinin öğüdünü tutmuş ve onun öğüdü ile bir yargı sistemi oluşturmuştur.
Bu öğreti ve Tora’nın her öğretisi Sina Dağı’nda Tora’nın alındığı gün kadar güncel, asıl ve asla değiştirilmemiştir. Bizler her zaman öğrenmeye ama herkesten bir şeyler öğrenmeye meyilli olmalı ve bunu bir gurur meselesi haline getirmemeliyiz. Tora öğrenmek ve öğretmek geleceğimizi sağlam temeller üzerine kurmak için vazgeçilmezdir.