P
azartesi günkü Hürriyet Gazetesinde Garo Mafyan Eurovision Şarkı Yarışması hakkındaki düşüncelerimi özetleyen en güzel kelimeyi kullanmış; Komşuvizyon… Müzikten çok iyi anladığımı iddia edemem, nitekim geçtiğimiz cumartesi gecesi 57.si düzenlenen Eurovision’daki favorilerim Romanya, İtalya ve Makedonya ortalarda takıldı kaldı. Romanya’yı temsil eden Mandinga’nın arkasındaki Kübalı müzisyenleri, müziği ve tarzıyla İtalyan Amy Winehouse havasındaki Nina Zilli’yi ve Makedonyalı Kaliopi’nin arkasındaki çelloları benim kadar beğenen bir jüri olmadı. Ya da oldu mu?
***
Eurovision sonuçları iki kritere göre belirleniyor; birincisi her ülkenin profesyonel jürisi tarafından belirlenen oylar, ikincisi ile ‘televoting’ yani cep telefonları aracılığıyla halk tarafından sms atılarak yapılan oylama. İki tip oylama da ülke oyunun yüzde ellisini oluşturuyor. Oy verenlerin kendi ülkelerine oy verme hakkı bulunmuyor. “İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır” demiş atalarımız. Çok doğru söylemiş. Bu sene kırk iki ülkenin katıldığı oylamada, çoğu ülkeden on veya on iki puan olarak rekor bir arayla birinci olan İsveçli Loreen’in Euphoria şarkısına verilen en düşük on dört oydan birisi Türkiye’ye ait. Türkiye’nin verdiği en yüksek puan ise Azerbaycan’a, on puan da Bosna Hersek’e gidiyor. Sürpriz sürpriz! Dolayısıyla Yunanistan Güney Kıbrıs’a, Güney Kıbrıs ise Yunanistan’a on iki puan verdiğinde, sunucumuzun Yunanistan oy verirken kinayeli bir şekilde “Tabii ki on iki puan Kıbrıs’a gidecek” demeye hakkı bile olmadığını düşünüyorum. Jürimizin hayat boyu hangi şarkıyla ülkelerini temsil ederlerse etsinler, on iki puanı kardeş ülke Azerbaycan’a ve on puanı Bosna Hersek’e verecekleri lamine edilmiş bir kartın içindeki yazılar kadar sabit. Üstelik Bosna Hersek Türkiye’yi onu kolladığı kadar kollamıyor bile; bu seneki Eurovision’da Türkiye’ye verdiği puan dört. On ve on iki puanları Sırbistan’a ve Makedonya’ya gidiyor ki kanımca ikisi de güzel şarkılar. Benim için daha dürüst ve hakkaniyetli oylama yapıyor Bosna Hersek…
***
Bu seneki Eurovision ile ilgili ‘Komşuvizyon’ konusu haricindeki tek şikâyetim, birincinin çok erken belli olup, favori kısmım puanlamanın heyecanını yitirmesi. Nerede o son oylamaya kadar birincinin belli olmadığı yarışmalar…
Eurovision şarkı yarışması ile ilgili bir yazı yazıp, ülkemizi temsil eden Can Bonomo’yu kutlamamak olmaz. Bence biraz heyecanlı gözüken Bonomo’nun yaşında biri için yedinci olmak çok gurur verici. Türkiye’nin Eurovision temsilcisi olarak seçildiğinde “Yahudi misin?” gibi Eurovision şarkı yarışmasıyla uzaktan yakından alakalı olmayan sorulara maruz kalan, Türk olduğunu ve Türkiye’yi temsil ettiğini anlatmak zorunda bırakılan Can Bonomo’ya soğukkanlı ve terbiyeli tüm yanıtları için benden on iki puan! Başarıları daim olsun…