Gerek siyasi gerekse de ekonomik olarak sıcak günler bizi bekliyor.
Ortadoğu’da Suriye krizi ve İran – İsrail çekişmesi, Avrupa’da Akdeniz Avrupa’sının ekonomik krizi ve krizin Avrupa’ya ve dünyaya faturası önümüzdeki yazın gündemini oluşturacak.
Suriye’de Esad yönetiminin şiddeti arttırması ve kitlesel ölümlere yol açması dünyanın gündemine oturmuş durumda. Suriye’ye bir müdahale şimdilik beklenmiyor. Ancak masum sivil halkın ölümlerinin artması eninde sonunda dünya kamuoyunu harekete geçirecek.
Suriye’ye bir müdahale İran’ı rahatsız ediyor. İran, Suriye’ye müdahale halinde İsrail’i de işin içine çekmekle tehdit ediyor.
Aslına bakılırsa garip bir durum. İran, İsrail’i olası bir savaşın içine çekmeye çalışacak. İran besbelli Saddam Hüseyin’in birinci Körfez Savaşı sırasında Irak’ın stratejisini kopyalamaya çalışıyor. Ama bu sefer durum son derece farklı.
İsrail, İran’a saldırmak için zaten bahane arıyor. İran’dan İsrail’e atılacak bir gramlık bir mermi bile İsrail’in aradığı bahaneden çok daha fazlası.
Kaldı ki İsrail, İran’a ortada bir sebep olmasa da saldıracağını açıkladı hali hazırda. Suriye krizi, İran’ın İsrail’e olası saldırısı İsrail’in saldırısını meşru kılmaktan başka bir işe yaramaz.
Öte yandan İran Suriye’den ve Esad yönetiminden pek vazgeçmez. Esad yönetimi yerine gelecek bir yönetimle özellikle batıya yakın bir yönetimle İran’ın müttefik kalması olanaksız. Suriye’nin kaybı ise İran’ın iyice yalnızlaşması anlamına gelir.
Obama ABD seçimlerinden önce İran’a müdahaleden yana değil. Yine de bu yazın tarafların birbirine girmeden bitmesi biraz güç görünüyor...
Bu arada Avrupa’da borç krizi biteceğe benzemiyor. Yunanistan seçimleri için gün sayılırken İspanya’nın bankacılık krizi Avrupa’yı acil önlemler almaya sevk etti. İspanya bir şekilde kurtarılmaya çalışılıyor. Yunanistan ise seçimlerden sonra oluşacak hükümetin yapısına göre büyük ihtimal kurtarılır. Ama uzun süre Avrupa kendine gelemez.
Bu arada Euro’nun değer kaybı Avrupa’nın daha rekabetçi olmasını sağlıyor. Özellikle Almanya, Fransa, Hollanda ve İtalya’nın Euro’nun değersizleşmesinden memnun olmadığı söylenemez.
Güney Avrupa, krizden en derin şekilde etkilense bile Kuzey Avrupa’nın krizden mikro bazda kârlı çıkacağı kesin. Ancak Kuzey Avrupa Güney Avrupa’yı ne zamana kadar taşır? Halklar arası düşmanlık nasıl engellenir? Bunlar bilinmeyenler.
Yunanistan turizm memleketi olmasına karşın özellikle Almanların bu ülkeye gitmeye çekindiği, Yunanlıların Alman turistlere karşı son derece düşmanca davrandığı ve Alman turistlerin Yunanistan yerine Mısır ve Türkiye’yi tercih ettiği de bir gerçek.