Koltuk sevdası kötü şeydir, hele ki insan oturduğu koltuğun kıymetini, önemini bilmiyorsa ve bilinçsiz bir şekilde oturuyorsa, o zaman daha da kötü şeydir koltuk sevdası.
Türk futbolunun en eski ve en önemli takımlarından Beşiktaş, Yıldırım Demirören’in koltuk sevdası yüzünde hem ekonomik olarak hem de prestij olarak çok kötü bir dönemden geçiyor. Şu anda Futbol Federasyonunun başına bulunan Yıldırım Demirören başkanlığı sırasında yapmış oldu dengesiz planlamalar ve anlamsız pahalı transferlerle hem kulübü maddi anlamda çok büyük bir bataklığa sürükledi, hem de harcanan paralara rağmen elde edilemeyen başarılarla Beşiktaş’a çok büyük zararlar verdi. Her ne kadar cebinden 100 milyona yakın bir parayı kulübe verdiyse de yaptığı transferlere verdiği anlamsız bonservis bedelleri ve istenileni veremeyen yabancı oyunculara akıttığı paralarda vermiş olduğu paradan çok daha fazlasını çöpe atmış oldu. Beşiktaş Yıldırım Demirören’in bıraktığı enkaz yüzünden vergi borçları nedeniyle geçen hafta UEFA tarafından alınan karar ile Avrupa liginden men edildi. Beşiktaş gibi milyonlarca taraftarı olan ve müzesinden sayısız kupalar barındıran bir takım için gerçekten çok büyük bir skandal. Şu ana kadar takımının başına ne bir antrenör getirebildiler ne de doğru düzgün bir transfer yapabildiler, hatta transfer yapamadıkları gibi ellerinde futbolcuların maaşını yarıya indirip onlar o şekilde oynatma girişimleri var ki bu kadrodaki birçok oyuncunun kaçmasına neden olacak.
Bütün bu enkazın nedeni bilinçsizce transferler yapan ve günü kurtarma amaçlı yeri geldiğinin de cebinden para saçan Yıldırım Demirören, ve bu kişi şu an Türk futbolunun başında, Türk futbolunu kaostan çıkartacak Futbol Federasyonu Başkanı! Tek bir takımı bile yönetememiş fakat şimdi tüm Türk futbolunu yönetecek, hem de Türk futbolunun içinde bulunduğu bu kaotik ortamda.
Bu saatten sonra Türk futbolunda gerçekleşebilecek hiç bir şeye şaşırmamak gerekiyor ve hiç bir şeyden pişmanlık duymamak gerekiyor; unutmayın kendi düşen ağlamaz!