Dikkat etmeli insan hayatın gönderdiği işaretlere. Öyle mesajlar içeriyor ki bu işaretler: Bazen bir hayvan bedeninde karşımıza çıkıyor, bazen öylesine sayfalarını karıştırdığımız bir kitapta bir kelime oluyor. Tekrar tekrar gelen işaretler ise en önemlileri. Çok akıllı değiliz biz insanlar bazen; o yüzden evren birkaç kez yolluyor bazı mesajları. Psikolojik olarak kör olmak hepimizin boynunun borcu ne de olsa; kendi hatalarımızı göremiyoruz.
Nuia MANA
Dikkat etmeli insan hayatın gönderdiği işaretlere. Öyle mesajlar içeriyor ki bu işaretler: Bazen bir hayvan bedeninde karşımıza çıkıyor, bazen öylesine sayfalarını karıştırdığımız bir kitapta bir kelime oluyor. Tekrar tekrar gelen işaretler ise en önemlileri. Çok akıllı değiliz biz insanlar bazen; o yüzden evren birkaç kez yolluyor bazı mesajları. Psikolojik olarak kör olmak hepimizin boynunun borcu ne de olsa; kendi hatalarımızı göremiyoruz.
Bundan üç sene evvel her tarafı örümcekler basmıştı. Evi, rüyalarımı, takı dükkanlarını, web denen ağı. Nereye baksam, nereye gitsem bir örümcek kendini gösteriyordu. Rüyamda bir arkadaşıma örümcek attığımı görüyordum; ertesi gün o arkadaşım beni arayıp sağdan soldan örümcekler çıktığını, bu konuda bilgim olup olmadığını soruyordu! Bütün bunlar Amerika gibi batıl inanç özürlü bir ülkede olunca fıttırmak içten bile değildi! Bir rüyamda kaldığım Avrupa otelinde başucumda İncil yerine Örümcekler Kitabı’nı gördüm. Odadan kaçmak isteyince kapının önünde Örümcekler Kitabı belirdi. Üzerinde notu ile: “Bunu okuman gerekiyor!” O sabah su koyuverdim ve örümceklerle ilgili her şeyi araştırdım. Mitolojisinden yansıttığı enerjiye, batıl inançlardan biyolojisine... Ve hayatımda o dönemde oldukça ihtiyacım olan bütün çözümleri örümcekte buldum. Meğer büyük bir mesaj saklıymış tüm bu işaretlerde.
Geçtiğimiz haftalarda hayatı ileri sarma telaşındaydım. Bir an evvel iş güç otursa, benim de çocuklarım olsa... İşyerinde sevmediğim insanlardan bir an evvel kurtulsam, çektiğim bir iki acım bir an evvel dinse de ben de rahatlasam, diye yakınıyordum. Ne mi oldu... Şimdilerde her tarafı kaplumbağalar basmaya başladı. Ama bu sefer istilaya gerek kalmadı. Hemen araştırdım hayvanin gelmişini geleceğini... Sabırla yürü diyor bu sefer hayat bana. Evin sırtında, ihtiyacın olan her şey içinde... Yavaşça ilerle... Sevmediğin bir durum oldu mu geleceğe kaçmaya çalışmak yerine içine dön... Ne büyük bir mesaj!
Her hayvan insanoğluna büyük bir mesaj getirir, çünkü her hayvan insan denen engin varlığının bir özelliğini anlatır. Hiç bir hayvan kötü olmadığı gibi, hepsi gayet iyi niyetiyle aslında bize yol gösterir. Hangi hayvanları sevdiğimiz, hangilerini sevmediğimiz, rüyalarımıza hangilerinin girdiği... Tüm bunlar çok önemli. Dikkat edin bu işaretlere. Ve sakın yargılamayın o hayvanı. “Ama benim mesaj hayvanım fare mi olacak!” diye zırlamanın anlamı yok. Fareler detaylar konusunda ders alması gereken insanların totem hayvanı.
Örümcek kaderin ördüğü ağlara güvenmemiz gerektiğini anlatıyor. Savaşmadan evrene güvenmek gerektiğini. Kaplumbağa huzurla, yavaşça yol almayı. Yılan büyük değişimleri, kelebek değişimi hafife almayı anlatıyor. Arı üremeyi ve çalışkanlığı. Kopek diğerlerinin enerjilerinden korumasız etkilenmeyi (o kadar sadık ki kendi enerjisini sahibininkiyle aynı kılıyor), kedi ise kendini kötü enerjilerden, nazardan koruyabilmeyi anlatıyor. Daha niceleri var. Her biri insana hayatin hediyesi. Mesajlarından faydalanmak istediğiniz hayvanın resimlerini evinize koyabilirsiniz, kolye ucu olarak takabilirsiniz, bilgisayarınıza duvar kağıdı yapabilirsiniz. Özellikle enerjisine muhtaç olduğunuz hayvanı bu şekilde hayatınıza çağırmanız mümkün. O size gelmiyorsa siz onu davet edebilirsiniz!
İyi mesajlarınız olsun!