Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İran ziyareti sonrasında İran’daki ikilik iyice gün yüzüne çıktı. Dini lider yerine Ali Hamaney’in mevcut Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinecad’ın yerine yeni aday arayışları içinde olduğu ve bazı adayları ön plana çıkarmak üzere olduğu gelen haberler arasında.
Geçen hafta Başbakan’ın ziyareti sonrasında İran ile Türkiye arasında yaşanan gerginlik İran’ın geri adım atmasıyla yumuşadı. Kriz esnasında gerek Başbakan’ın gerekse Cumhurbaşkanı’nın verdiği mesajlar savaşın gelmekte olduğunu çağrıştırıyordu.
İran’ın nükleer zirvesinin İstanbul’da yapılmasını kabul etmesi ve bunu Türkiye’den önce dünyaya duyurması, İran’ın bu dünya üzerinde halen çekindiği bir şeyler olduğunu görmek açısından olumlu bir gelişme…
Kaldı ki İran’ın nükleer sorununa karşın her zaman barışçıl ve diplomatik şekilde yaklaşan Türkiye’ye İran’ın anlaşılmaz ve sert çıkışı kabul edilebilir gibi değildi.
Ancak Türkiye’yi karşısına almak İran’ın belki de yapabileceği en stratejik hatalardan biri olabilirdi. İran kısa sürede hatasını anladı ve geri adım attı. Yine de İran’ın kriz esnasında yaptığı açıklamalar İran’ın Türkiye’ye karşı gerçek bakış açısını anlamak açısından önemlidir.
Bu hafta sonu İstanbul’da yapılacak zirve diplomatik çözümler açısından son derece önemli olsa da kısa sürede bir çözüme ulaşmanın pek bir olasılığı gözükmüyor. Diğer yandan İran’ın nükleer aktivitesini kendi varlığı açısında önemli bir tehlike olarak gören İsrail’in çözüm için sonbahara kadar sabır edeceğini beklemek iyimserlik olur.
Suriye’de ise durum her geçen gün daha da kötüleşiyor ve sivil halka karşı girişilen katliamlar devam ediyor. Her geçen gün daha fazla mülteci Türkiye’ye kaçıyor. Kaçan sivillere ateş açan Suriye askerleri Türk askerinin de yaralanmasına sebep oldu. Bu arada Suriye daha önce kabul ettiği Annan planına uymamakta ısrarcı. Şehirlerde konuşlandırılmış ve geri çekilmesi gereken tanklar halen geri çekilmiş değil. Bu arada Rusya’yı ziyaret eden Suriye Dışişleri Bakanı Muallim, Annan planıyla ilgili hem Türkiye’yi hem de ülke içindeki muhalifleri suçlamaktan geri kalmadı. Muhalif grupların Annan planına uymasını isteyen Muallim Türkiye’den de Annan planına uymasını istedi. Tanklara karşı sivil halkın ve muhalif grupların fazla bir gücü olabilirmiş gibi…
Bu arada Irak’ta da durum pek hoşnut değil. Kuzey Irak yönetimiyle merkezi yönetim arasında kopukluk var. Kuzey Irak lideri Mesut Barzani Başbakan Maliki’yi diktatörlüğe özenmekle suçladı.
Yönetim erklerinin bir bir Maliki’ye bağlanması Irak’ta sıkıntı yaratıyor. Bu ülkede de bir iç çatışma olasılıklar dahilinde…