Cumartesi sabahı seuda sonrası, Galata Kulesi’ne doğru giderken yolda Gina ve Avi Alkaş’ın oğulları, Alp’in zamansız kaybını öğrendim. Toplumumuz Eylül ayında iki gencimizin ani ölümüyle zaten derinden sarsılmıştı. Alper Hoşol’u 23 yaşında, elim bir trafik kazasında; Rafi Amon’u 32 yaşında ani bir kalp krizi sonucunda kaybetmiştik. Alp Alkaş’ın kaybıyla canımız bir kez daha yandı.
Geçtiğimiz cumartesi sabahı Aşkenaz Sinagogu’nda farklı bir Şabat yaşandı. Coşkulu, sıcak; birbirini tanıyan dost simalar mekâna can katmıştı. O gün bir doğum günü kutlandı. Ardından Schneidertempel’de bir seuda verildi. ‘Yahudi doğum günü’nün ne olduğunu ben de yeni öğrendim. Eğer henüz okumadıysanız, 31 Ekim tarihli Şalom’un kavram sayfasında Nazlı Doenyas’ın kaleme aldığı yazıya bakmanızı öneririm.
Bu hafta köşemde, Aşkenaz Sinagogu’ndaki mutlu bir Şabat sabahını yazacaktım. Her ne kadar Tora bize sevinci ve acıyı aynı zamanda yaşadığımızı söylüyorsa da, yapamadım.
***
Cumartesi sabahı seuda sonrası, Galata Kulesi’ne doğru giderken yolda Gina ve Avi Alkaş’ın oğulları, Alp’in zamansız kaybını öğrendim. Toplumumuz Eylül ayında iki gencimizin ani ölümüyle zaten derinden sarsılmıştı. Alper Hoşol’u 23 yaşında, elim bir trafik kazasında; Rafi Amon’u 32 yaşında ani bir kalp krizi sonucunda kaybetmiştik. Alp Alkaş’ın kaybıyla canımız bir kez daha yandı.
***
Soluklanmak için eşimle kulenin yanındaki bir banka oturduk. Telefonum çaldı; oğlumdu. “Anne birşey söyleyeceğim, ama...”, “Biliyorum canım,” dedim. Yurtdışından arkadaşları arıyordu. Hiçbiri inanmak istememişti. Hangi arada haber almışlardı? Dünya gereğinden fazla küçüldü. İyi mi kötü mü karar veremiyorum.
***
Nişantaşı Şakayık Sokağı’nda küçük bir park vardır. Hava alan yetişkinlerle çocukların yanı sıra, hayvan severlerin sıkça uğradığı bir yerdir.
Parkın bitimindeki basamaklarda uzun zamandır üstü başı perişan evsiz barksız bir adam oturur. Önceleri çekindik, sonra alıştık. Şimdilerde mendil vs. satıyor. Mahallenin kedileri etrafında toplanır. Cumartesi günü seuda dönüşü parktan geçtik. Çevredeki hanımlardan biri basamaktaki adama yanaştı. “Yerde bir güvercin yatıyor bir kanadı kopmuş. Öyle mi bırakalım?” diye haykırdı. İçim çekildi. O gün bizim de kanadımız kırılmıştı sabahın karanlığında.
Sevgili Gina, Avi ve Emir kaybınız karşısında sözler yersiz, yetersiz kalıyor. Tanrı’dan size sabır, Alp’in kısa bir zamana sığdırdığı başarılarının başkalarına da örnek olmasını diliyorum.