´´Araplarýn kendi çocuklarýna olan sevgisi, Ýsrail´e olan nefretini aþmadýkça barýþ olmaz.´´
Barack Obama'nýn ikinci kez ABD Baþkanlýðýna seçilmesinin hemen ardýndan patlak veren Hamas- Ýsrail çatýþmasý çeþitli taraflarýn araya girmesiyle kýsa sürede son buldu.
Kýsa süren çatýþmada bazý gerçekler de ortaya çýktý.
Herþeyden önce artýk Hamas'ýn elindeki füzelerin daha önceki çatýþmalarda kullandýklarýndan çok daha uzun menzilli ve daha yýkýcý olduðu ortaya çýktý.
Bu gerçekten yola çýkarak ister istemez aþaðýdaki sorular gündeme geliyor:
1. Hamas roket teknolojisini nereden edindi? Kendileri mi yeniden icat ettiler?
2. Teknolojiyi Ýran'dan edinmiþ olsalar bile gereken hammadde nerden geldi?
3. Bilindiði kadarýyla hammadde olmadýðý gibi roket yapmak için gereken patlayýcý ve ara malzeme de Gazze'de üretilmemektedir. Bu malzemeler Gazze'ye nasýl geldi?
4. Yukarýdaki sorularla baðlantýlý olarak Gazze gerçekten abluka altýnda ve insani yardým malzemesi bile bulamaz durumda mýdýr? Yoksa Gazzeliler iPhone 5 için kuyrukta mýdýr?
5. Yine yukarýdaki soruyla baðlantýlý olarak dýþarýdan silah da dahil olmak üzere istediði gibi yardým alan Hamas gerçekten yansýttýðý kadar savunmasýz ve acýnacak durumda mýdýr ?
6. Ýsrail Gazze'ye uyguladýðý ablukada ne kadar baþarýlýdýr ve bu abluka dünyanýn tepkisini ve dedikodusunu çekmekten baþka bir iþe yaramakta mýdýr?
7. Ýsrail'in demir kubbesi bir önceki nesil Hamas füzelerini yakalamakta kýsmen olsa da baþarýlýydý. Demir Kubbe Tel Aviv ve Kudüs'ü vurmaya muktedir füzeleri engellemekte ne kadar baþarýlýdýr ?
8. Filistinlilerin diðer Araplardan daha zeki ve daha eðitimli olduðu geçmiþten beri bilinmektedir. Filistinliler bu yetenek ve zekalarýný yýkýma deðil de barýþa yöneltseler yine de barýþ olmaz mýydý ?
Geçtiðimiz hafta bir çatýþma ve bir ateþkes daha yaþandý. Bu ne ilkiydi ve ne yazýk ki sonuncusu . Ne yazýk ki Ýsrail ile Filistinlilerin sorunu,
sürekli tüm mahallenin müdahil olduðu bir karý/ koca kavgasý kývamýnda devam etmektedir.
Durumdan mahalledeki herkes sebeplenmektedir ama taraflar bir türlü uzlaþamamaktadýr. Ýki taraf hamilerine güvenmeden kendi baþlarýna masaya oturup birbirlerini anlamaya çalýþmadýkça barýþ hiçbir zaman gerçekleþmeyecek.
Kendi barýþlarýna baþkalarýný da müdahil etmeye çalýþtýkça taraflar barýþtan uzaklaþmaktadýr. Bu durum hem Ýsrail hem de Filistinliler için geçerli.
Yazýmý Ýsrail eski Baþbakaný Golda Meir'ýn sözüyle bitirmek istiyorum. Belki barýþ için beklenen o andýr: ''Araplarýn kendi çocuklarýna olan sevgisi, Ýsrail'e olan nefretini aþmadýkça barýþ olmaz.''