Afet turizmi diye bir şey varmış. Asıl kaynağı merak. Aslında kimse itiraf etmiyor ama kayıpların yaşandığı hasarlı bölgeye gidenler biraz meraktan biraz da şükür etmek için giderlermiş. Zaten fark etmez misiniz, otoyolda karşı yönde bir kaza olmuştur, herkes yavaşlayarak geçer. Az da olsa zarar ziyanı tespit edebilmek için herkes sırayla döner bir bakar. Pek çok örneği var. New Orleans, Katrina kasırgası ile sular altında kalınca profesyonel turizmciler yıkılan evleri, su setlerini göstermek için kolları sıvamıştı. Anzaklar Çanakkale’ye her yıl şehitlerini görmenin yanı sıra savaşın meydana geldiği yeri incelemeye gelirler. Keza, şimdilerde Suriye’deki iç savaşı gözlemlemek için Akçakale’de tepeye çıkıp bekleyenler varmış…
Türkiye’deki deprem bölgelerine de yardım amaçlı gidenler kadar sadece turistik amaçlı gidenler de var. Amaç yörenin ekonomik yaralarını sarmak ve mümkünse biraz ders almaksa aslında bu ziyaretler bile makul karşılanabilir. Yeter ki yas tutanların duygularına saygısızlık edilmesin…
Şimdi gelelim afet turizminin son ayağına. Maya takvimine göre 21 Aralık 2012’de Marduk Gezegeni’nin dünyaya çarpması bekleniyor. Eski uygarlıklara göre 3661 yılda bir dünyaya çarpan ve türlü isimleri bulunan bu gezegen her çarptığında dünyada yaşam büyük ölçüde yok oluyor ve kalanlar yeni bir boyutta farklı bir yaşam kurarak insanlığı sürdürüyor. Örneğin Nuh Tufanı ve efsanevi Atlantis devri uygarlıklarının yok olması bu şekilde anlatılıyor.
Maya kozmolojisine göre içinde bulunduğumuz çağın, yani Beşinci Güneş’in bitiş tarihi olan 21 Aralık 2012’nin baş kahramanı yine bu gizemli gök cismi. Ve inanmazsınız, Dünya’da sadece iki yer bu çarpma sonucu ayakta kalacak. biri, Fransa’nın güneyindeki Bugarach köyü diğeri de bizim ülkemizdeki İzmir’e bağlı Şirince.
Hal böyle olunca Şirince Köyü, tarihinin en hareketli günlerini yaşıyor. Öyle ki, köyde yatak kapasitesi arttı, fiyatlar yükseldi. Kıyamet Günü şarabı adı altında bir şarap dahi üretilmiş. Bir hafta öncesinden oraya gidip yerleşecek insanlar varmış. Afet turizmi bu sefer tersine işliyor, hayatta kalmak için insanlar belli bir parayı gözden çıkarıyorlar. Gerekçe: çok malım mülküm var, bu yüzden hayatta kalmam gerek! Ben mi tuhafım? Dünya anladığımız şekli ile sona erecekse Şirince köyündeki insanlar banka hesaplarına nasıl tekrar kavuşacaklar?
Eminim o gece dünyanın pek çok yerinde ‘Dünya’nın Sonu’ temalı partiler düzenlenecektir. Gezegenlerin dizilimi ile elektromanyetik bir etki yaşanması bilimsel bir gerçeklik taşısa da kıyametin kopacağına ve Marduk’un gazabına uğrayacağımıza görmeden inanmak biraz güç. Farklı bir boyut yaratarak insanlık adına olumlu etki edeceğini düşünmek bana daha yapıcı geliyor açıkçası.
Çoğu korkular bilinmezlikten kaynaklanıyor. Çoğu mucizeler de…