Sevgililer Günü’ne sayılı günler kala havada ‘aşk kokusu’ var… Gazetelerde yer alan sayfa sayfa ilanlar, sevgilinize verebileceğiniz ‘madde değerini’ göstermek adına boy boy seçenekler sunuyor. Ancak gelgelim her ne kadar “parasız saadet olmaz” desek de, “Diamonds Are a Girl’s Best Friend” şarkısını mırıldansak da, biz hanımlar açısından elbette ki duygusallık her zaman gerekli; hatta kimi zaman şart…
İşte size romantik bir evlenme teklifinin öyküsü:
Selim, Megi’yi seviyor…
Pazartesi akşamı Jojo Eskinazi Gözcü ile Fani Bonofiyel’in başrollerini paylaştıkları özlenen Moiz oyununun provasında, romantik bir evlenme teklifine tanık olduk. Selim Kastoryano kız arkadaşı Megi Erpardo’ya sahnede evlenme teklif etti. Selim bir süre önce Jojo Eskenazi Gözcü’yü (Moiz) ofisinde ziyaret ederek durumu izah ederek destek istemiş. Kim buna hayır diyebilir ki? Dolayısıyla oyunun tüm ekibinin, hem de Kastoryano ve Erpardo ailelerinin durumdan haberi var. Aile bireyleri de bu güzel anın tanığı olmak için prova salonun üst katında konuşlandılar. Selim, küçük bir bembeyaz yalan ile Megi’ye oyunda küçük bir rolü olduğunu söyleyerek onu da salona getirmeyi başarmış. Prova başladı, sahne üzerindekilerin aşağıdakilerin- hatta benim -heyecan dorukta… Gerçek oyunda var olmayan bir sahnenin provası yapılıyor… Bir anons yapılıyor bu akşam prova bazı sebeplerden ötürü kısa kesilecek. Kısıtlı bir zaman var… Genç kızı canlandıran Deniz Karmona Benhabib, babası Moiz’e, ağabeyini canlandıran Leni Benhabib’in tüm karşı çıkmalarına karşı, erkek arkadaşını Selim Kastoryano’yu beğendirme çabasıyla dil döküyor... Anne Fani Bonofiyel ise her zamanki gibi kızını destekliyor. Oyun başarıyla devam ederken, Deniz’in telefonu çalıyor ve iş yerinden arandığını acil bir durum olduğunu söyleyerek sahneden iniyor. Ancak provanın devam etmesi gerekli… O anda Megi kısa süreliğine Deniz’in yerine sahneye alınıyor. Oyun akışında aşağıda sevgilisini bekleyen Selim eve geliyor… Anne, babayı bir konuyu görüşmek üzere mutfağa davet ediyor… O dakikada romantik bir müzik eşliğinde sahnede bir tek Megi ve Selim kalıyor… Selim hafiften diz çökerek “Hayat bir tiyatro oyunu ise ben bu oyunu seninle oynamak istiyorum” sözleriyle arkasında sakladığı yüzüğü sevgilisine uzatıyor. Megi şaşkın, durumu ancak yükselen müzik, patlayan konfetiler ve alkışlardan kavrıyor… Şaşkınlık ifadeleri gözyaşları ve sarılmaya dönüşüyor… Aileler saklandıkları karanlıktan, mutluluğa iniyorlar… Mutluluk gözyaşı olmuş akıyor… Ya da yazarımız Vladi’nin deyimiyle hepimizin gözlerine kaçan tozlardan gözlerimiz yaşarıverdi… Pasta kesiliyor… Dans ediliyor…
Böylece bir çiftimiz daha tallet altında yaşamlarını birleştirmek için yolculuklarının ilk adımlarını atıyorlar…
Moiz oyununu merak edenler – hiç romantik değilsiniz! Ama hepimiz bu konuda da çok heyecanlıyız değil mi? - mart ayını beklemek zorundalar…