Nurenberg mahkûmlarından biri olan Julius Streicher infazından önce; “Yahudiler sevinecek, bugün Purim, 1946!” diye haykırır. Acaba bu cani niye böyle bir şey söylemişti, Yahudi tarihini mi biliyordu? Holokost’dan sonra da Nihai Çözümü savunanlar çıkabilir mi?
Televizyon yapımcısı Yohan Perez 91 yaşındaki annesinin ölümü üzerine ‘Kadiş’ söylemek için Eyfel Kulesi’nin arkasında kalan bir binaya girer ve çekinerek; “burası bir sinagog mu?” diye sorar. Rav gülümseyerek; “Evinizdesiniz” diye yanıtlar.
Günler geçer ve Yohan sinagogda, yanındaki koltukta oturan Ortodoks Yahudi’si bir gazeteci, France 2 televizyon yapımcısı ve ‘Envoye Special’ dergisinin editörü Bernard Benyamin ile dost olur. Bir sohbet sırasına Bernard, Yohan’a, Nurenberg mahkûmlarından biri olan Julius Streicher’in infazından önce; “Yahudiler sevinecek, bugün Purim, 1946!” diye haykırdığını bilip bilmediğini sorar. Acaba bu cani niye böyle bir şey söylemişti?
Bunun yanıtını bulmak üzere iki araştırmacı Nurenberg’den Kudüs’e uzanan pek çok din adamı, bilim adamı ve tanığın görüşlerine başvuracakları bir serüvene girerler.
35 yaşındaki Rav Ariel Gay ‘Megilat Ester’ dışında tüm din kitaplarında Tanrı’nın adının geçtiğini, oysa Purim’de ‘Tanrı’nın kendini gizlediğini’, gelecekte Pesah, Sukot, Şavuot Bayramlarının kalkacağını, bir tek Purim’in kutlanacağını söyler. Bu görüşünü de Yerushalaim Talmudu ve Maymonides’in ‘Mişne Tora’sına dayandırdığını belirtir. Tanrı artık mucizelerle kendini göstermek zorunda kalmayacaktır.
Paleograf Avraham Malthete, Megila’da Ester’in asılmalarını istediği Aman’ın on çocuğunun isimlerinin alt alta yer aldığını ve bu isimler arasında bazı harflerin daha küçük, bir tanesinin ‘zayn’ın ise daha büyük yazıldığını açıklar.
XVIII. yüzyılda yaşayan büyük din âlimi Gaon De Vilna da bu harflere değinir ve açıklamalarda bulunur. Ester’in şifresi ile Holokost arasında ne gibi bir ilişki vardır?
Holokost’tan 1500 yıl önce M.S.450 yılına ait ‘Megilat Ester’in uygulamasına ilişkin bir kitapta Yaakov Tanrıya şöyle yakarır: “Tanrım, Esav’ın işlevini tamamlamasına izin verme. Edom Krallığında, Germamia’dan 300 kişi çıkabilirse tüm dünyayı yok edeceklerdir”.
Esav, mutlak kötülüğü simgeleyen Amalek’in büyükbabasıdır. Germamia’nın ise İbranice dilinde Almanya anlamına gelen ‘Germania’dan tek bir harf ile ayrılmaktadır ve bu benzerlik de bir rastlantı olamaz.
Gematria’da her harfin sayısal bir değerinin olduğu bilinir. Esav’ın değerinin Adolf Hitler’inki ile aynı, yani 377 olması ise çok çarpıcıdır.
Prof. Mordehay Neugroschel bu bilgilendirmelerden sonra ‘Megilat Ester’de Aman’ın çocuklarının isimlerinde yer alan üç harfin (tav = 400, şin = 300 ve zayin = 7) toplamının 707 olduğunu, büyük olarak yazılan vav harfinin ise Zohar’a göre 5000 yılını simgelediğini, böylece 5707 rakamına ulaşıldığını, bunun da Miladi Takvime göre Nuremberg mahkûmlarının asıldıkları 16 Ocak 1946 yılına tekabül ettiğini belirtir.
21 Tişri 5707 tarihi ise Yom Kipur’dan farklı olarak tüm insanlığı kapsayan bir yargılanma süreci olan, ‘Hoshanna Rabba’dır ve infazın da bu tarihe rastlaması oldukça anlamlıdır.
Nuremberg’de 11 kişi mahkûm oldu. Oysa Aman’ın öldürülen çocuklarının sayısı 10’dur. Megilat Ester’de, Aman, sokakta kral giysileri giymiş Mordehay’ın bindiği beyaz atın yularını çeker. Oysa Aman’ın kızı yuları çekenin Mordehay olduğunu sandığından ona lanetler yağdırır ve üstüne çöpler atar. Ancak gerçeği öğrenince de utancından intihar eder. 1500 yıl sonra da Nurenberg’de Göring, infaz gecesi yaşamına son verdi. Yine şaşırtıcı olan her iki olayda infaz edilenlerin sayılarının aynı olmasıdır…
Aman’ın 10 çocuğunun öldürüldüğünü bildiği halde Ester’in kraldan; Aman’ın çocuklarının öldürülmelerini dilemesi gelecekte vuku bulacak Holokost’u mu anımsatmaktadır?
Tüm bu bulgulara sadece birer rastlantı gözüyle bakılabilir mi? Peki, Nazi subayı Julius Streicher’in infazından az önce; “Yahudiler sevinecek, bugün Purim, 1946!” sözlerini nasıl anlamlandırabiliriz? Bu Nazi subayı Yahudi tarihini biliyor muydu?
Yahudilerin tümden yok edilmesini tarihte sadece Aman ve Hitler mi savunmuştur? Günümüzde veya gelecekte yeni Amalek’ler çıkabilir mi? Bölgedeki gelişmeleri izleyen herkesin bu konuda bir kanaati vardır sanırım.
İki araştırmacı Bernard Benyamin ve Yohan Perez bu süreci Dan Brown’ın kitapları tadında kurmaca değil tamamen gerçek yaşanmış bir deneyimin ürünü olarak “Le Code D’Esther” adı altında yayımladılar.
Romanı bitirdikten sonra sadece inancın yeterli olmadığı, gerçekleri görebilmenin de gerektiği kanısını edindim. Gözlem Yayınevi olarak okurlara bu kitabı kazandırmak üzere ilk adımları attık.