İsrail Başbakanı Netanyahu tarafından pek de sevilmeyen ABD Başkanı Barack Obama İsrail ziyareti sırasında İsrailli lideri birçok konuda ikna etmiş olmalı ki, izafi olarak gerginleşen ABD-İsrail ilişkileri yeniden rayına oturdu.
İsrail’in Türkiye’den özür dilemesi bilinenlerin sadece bir boyutu. Oysa aynı dönemde ABD’nin Filistin Özerk Yönetimi’ne daha önceden söz verdiği ancak kongreden bir türlü onaylanmayan 500 milyon dolarlık kredi de onaylandı.
Filistin Özerk Yönetimi’nin derin bir ekonomik kriz içinde olduğu biliniyor. ABD yardımı Filistinlileri rahatlatacağı gibi Mahmud Abbas’ın da elini Hamas’a karşı güçlendirecek.
Şu anda dünyadaki en önemli sorun ekonomik kriz veya İran gibi görünse de, Uzakdoğu’da sessiz sedasız bir kriz nerdeyse doruk noktasına ulaştı. ABD’nin en az İran kadar büyük bir sorun olarak gördüğü Kuzey Kore, Güney Kore’ye savaş ilan etti.
Nükleer silah sahibi olan ve bunu gizlemekten kaçınmayan, hatta nükleer denemelerle bunu herkesin gözüne sokan Kuzey Kore’nin tavrı anlaşılır gibi değil. İki ülke arasındaki sorun bir rejim çatışması olarak görünse de, aslında temelde ortada bir ego sorunundan başka bir şey değil. İşin daha tuhaf yanı ise Kuzey Kore’nin en büyük tehdit olarak kendileriyle neredeyse tamamen aynı geçmişe sahip Güney Kore’yi görmesi. Japonya’yı Rusya’yı veya Çin’i tehdit olarak görse belki anlaşılır. Kaldı ki Güney Kore ile Japonya arasına Liancourt Kayalıkları sebebiyle süregelen bir sorun bulunmakta.
Oysa gerçekte Güney Kore’nin Kuzey Kore’yi tehdit etmesi veya saldırganlık göstermesi söz konusu değil. Şüphesiz son derece güçlü bir ekonomiye sahip Güney Kore, Kuzey Kore’yi yönetenler için son derece büyük bir rahatsızlık oluşturuyor. Bu durumun baskısını üzerinde hisseden Kuzey Koreli yöneticilerin Güney Kore’yi düşman görmesi son derece doğal.
Kısaca sorun bir rejim çatışması gibi görünse de tamamen ekonomik ve kısmen de egosaldır.
Temelde de İsrail ile Filistinliler arasındaki sorun da ekonomi kaynaklı değil mi? Benzer zenginlikte, üretkenlik ve standartta olsalardı Filistinliler ile İsrail arasındaki uzlaşmazlık bu kadar uzun süre devam eder miydi?