İlkbahar; yenilenmek için bir fırsat

Bu yazıyı yazarken Pesah haftasının ne kadar çabuk geçip gittiğini düşünüyordum. Sanki daha dün akşam ailece oturup Agada’yı okuyor, aramızdaki en küçüğün saklanan ‘afikomen’i arayışını neşeyle izliyorduk…

Clara Haia AMRAM Köşe Yazısı
3 Nisan 2013 Çarşamba

Bugün ise Shevi shel Pesach. Bayramımızın yedinci günü. Tüm Yahudilerin Moşe Rabenu önderliğinde Kızıldeniz’i geçiş mucizesini kutladığı gün.

Mısır’da yaşanan tüm sıkıntıları atlattıktan sonra özgürlüğe kavuştuğumuzu hatırlayıp şükran duymamızı gerektiren, mucizelere inanıp her zaman Tanrı’nın yardımıyla en zor işleri başaracağımız inancını tazelememiz için çok özel bir gün.

Yahudiler, peşlerinden gelen Mısırlı askerler ile karşılarında duran Kızıldeniz arasında kaldıkları zaman, iki seçenekleri vardı. Ya korku ve kuşkularına yenilip Firavun’un askerlerine teslim olmak, ya da inanç ve umutları doğrultusunda önlerinde açılmaya başlayan Kızıldeniz’e doğru ilerlemek. Firavun’un askerlerine teslim olmak onları bildikleri köle hayatına geri döndürecekti. Kızıldeniz’in iki yanında yükselen dalgaları hiçe sayıp ilerlemek ise özgürlüğe kavuşturdu.

Bu sadece toplumsal tarihimizden bir sayfa değil, üzerinde sık sık düşünmemiz gereken örnek bir vakadır.

Firavun hala varlığını göstermektedir. Onu içimizde yaşatıp yaşatmama kararı ise bize kalmıştır. Esaret ya da özgürlük verdiğimiz kararların sonucudur.

Pesah’ın bitişinde bu gerçeği hatırlamamız, bayramdan önce evlerimizde yaptığımız büyük temizliğin hem ruhsal hem de fiziki anlamda faydalarını idrak etmek hayatımızda önemli pozitif gelişmeler yaratır. Önümüzdeki ilkbahar, kendimizi yenilememiz için çok iyi bir fırsattır. Adı üstünde; İlkbahar. Hemen her dilde anlamı yeniliği, ilerlemeyi çağrıştırır. ‘Spring’, ileriye doğru çevik hareketi simgeler, ‘Primavera’, ‘ilk gerçek’le bizi yüzleştirir.

İlkbahar, enerjiyi, yenilenmeyi çağrıştırır. Bu bize örnek olmalı. Yağmurların doğayı kış aylarında dökülmüş yapraklardan arındırdığı gibi biz de yaşamlarımızda eskimiş, kullanmadığımız, belki bir gün giyerim, kullanırım deyip de sakladığımız, sadece yer kaplayan eşyalarımızı, giysilerimizi iyi halde iseler bağışlar, ya da bir şekilde hayatımızdan çıkarırsak onların yerini müthiş bir enerjinin aldığını hissedeceğiz! Hayatımızdan çıkardıklarımız; eşyalar ya da faydasını görmediğimiz, hatta zararlı davranışlar olabilir. Hayatımızda oldukları müddetçe bunların bizi esir aldıklarını anladığımız an özgürlüğe doğru ilerlemenin ilk adımıdır. Tıpkı, binlerce yıl önce Firavun’un boyunduruğundan kurtulup ileriye doğru inanç ve azimle adım atan atalarımız gibi.

Biliniz ki ona yer açtığımızda yeni enerji geliyor. Bugün sadece Kadima, yani ileri doğru hareket etmenin, geri dönüşün mümkün olmadığını, yok olduğunu kendimize hatırlatmanın tam zamanı.

Eğer kurtulmak istediğiniz bir konu varsa  daha fazla zaman kaybetmeden ondan vazgeçin: Bu erteleme alışkanlığı, sigara, aşırı yemek yeme, dedikodu gibi davranışlar olabilir ya da serbestçe hareketlerimizi engelleyip evlerimizde, hayatlarımızda yer kaplayan nesneler olabilir. Seçimlerinizi enerji ve ferahlık yönünde yapın!

Pesah bittikten sonra bile maydanoz, havuç, kereviz, yumurta, marul yemeğe devam etmek sağlıklı bir beden sahibi olmak için çok faydalıdır. Hatta ben haroset yapmaya ve ailemle paylaşmaya devam ederim  Clarita’s Way  Haroset tarifi çok basittir: Sadece, hurma, üç ayrı renk elma, ceviz, taze sıkılmış portakal suyu, ve biraz kırmızı şarap. Hem tadı, hem de kokusu güzeldir. Unutmayalım, ilkbahar bizi dallarda canlanıp gülümseten çiçeklerin kokuları ile de mest eder, içimize ferahlık getirir.

Bu yazıdaki amacım, size Pesah Bayramımızın hem manevi hem de fiziksel anlamda bir kendini yenileme, enerji akımına yer açma fırsatı olduğunu hatırlatmaktı.

HAROSET

HAZIRLANIŞI

Hepsini blenderin içine koyup püre haline getirin. Tadına bakın ve gerekli ilaveleri yapın. Bu lezzetli ezmeyi, buzdolabında en az bir hafta saklayabilirsiniz.

PS: Pesah haftasında kabızlık şikâyeti olanlar için, önümüzdeki yıl sadece kepekli matsa yemelerini tavsiye ederim. Türkiye’de bulamadığım için New York’daki bir arkadaşımının yolladığı kepekli yulaftan yapılmış glütensiz Matza Shemura kullandım.  Çok lezzetliydi ve soframıza oturanlar gerçekten beğeni ile yediler. Belki bu toplumumuzda konuyla ilgili karar veren kişilerin dikkatlerini çekmek için bir ipucu olabilir… Eminim bu tip matsanın çok sayıda müşterisi olacaktır…

6 elma (2 kırmızı, 2 Granny Smith ve 2 Golden); yıkanmış, kabukları soyulmuş ve rendelenmiş

2 bardak doğranmış ceviz

1 bardak hurma, çekirdekleri ayıklanmış ve doğranmış

1 bardak tatlı kırmızı üzüm şarabı (Yoksa herhangi başka bir kırmızı şarap da olabilir.)