Çok güzel bir atasözü vardır “bir çivi kaybolduğu için bir nal kayboldu, bir nal kaybolduğu için bir at kayboldu, bir at kaybolduğu için bir atlı kayboldu, bir atlı kaybolduğu için bir haber kayboldu bir haber kaybolduğu için bir savaş kaybedildi ve bir savaş kaybedildiği için bir krallık yok oldu...”
Bazen ufak bir sebep tahmin/tamir edemeyeceğimiz hataları ve sonuçları doğurabiliyor.
FIBA Avrupa Erkekler EuroChallenge finali geçtiğimiz pazar günü İzmir’de Pınar Karşıyaka- Krasnye Krylia arasında oynandı. EuroChallenge, Avrupa basketbolunun 3 numaralı kupası… Hatırlarsanız, geçen yıl bu kupayı Beşiktaş Türkiye’ye getirmişti.
Maçın başında eski bir dostu görmüş gibi oldum.92-93 yıllarında Yıldırımspor 1.lige çıkma yarışı verirken takımda guard olarak oynayan Sergei Bazerevich takımın en büyük silahıydı. Daha sonra Tofaş ve Telekom’da oynasa da benim için her zaman Yıldırımspor oyuncusu olarak aklımda kalmıştır. Bazerivich kariyerine Krasne Krylia’nın ‘coach’u olarak devam ediyor.
Final maçına gelecek olursak Pınar Karşıyaka ilk çeyreği 20-17 ikinci yarıyı 46-43 önde kapattı, zaten ne olduysa bundan sonra oldu. 3. çeyrekte fark 53-36 ile 17 sayıya kadar çıktı. Bu dakikadan sonra sahaya atılan su şişesi maçın yaklaşık 8 dakika durmasına neden oldu. Rakip takım için bu ara neredeyse kendi toparlama, uzun bir mola gibi oldu. Bundan sonra 17 sayı fark kapandı ve maç beraberliğe kadar geldi. Son saniyede kazandığı iki faul atışının birini sayıya çeviren Krasnye Krylia maçta 76-77 öne geçti. Son atak Pınar Karşıyaka’nın oldu. Son top ellerde eridi ve tribünlerde soğuk duş etkisi oldu. Kimse 17 sayı farktan nasıl buraya gelindiğini bir türlü anlamadı.
Ligtv’nin 2012-2013 sezonu için çektiği bir reklam filmi serisi vardır. Samsunspor taraftarının “Ergün git Ergün git” diye bağırmasıyla,Ergün pozisyona girer ve o Trabzonspor kalesine golü atar; bu benim en net gördüğüm taraftarın yarattığı farktır.Bir taraftarın oyunun kaderindeki etkisi bu kadar net bir şekilde gözükür.Daha önce bu reklama rastlamadıysanız mutlaka internetten bir göz atın...
Merak ediyorum Pınar Karşıyaka’dan o su şişesini sahaya atan kişi şu an ne düşünüyordur... Takım bu kadar iyi giderken bu kavga, bu sinir niye? Taraftar bazen takıma destek olabiliyorken, bazen de Pınar Karşıyaka’da olduğu gibi zarar veriyor.
Ufak bir su şişesi sahaya atılır, oyunu durdur, konsantrasyonu etkiler, takımın motivasyonu düşürür, farkı kapatır, maçı kaybettirir, şampiyonluk gider. Ufak bir su şişesi belki de Türkiye’de ki sporun özetidir. Başlangıç noktasıdır.