Bu haftanın en önemli haberi hiç şüphesiz Türkiye ile İsrail arasında Mavi Marmara’nın İsrail’e gidişi sırasında hayatını kaybedenlere ödenecek tazminat konusunda anlaşmalarıydı.
Bu durum iki ülke arasında uzun süre gerginliğe sebep olan konunun tam anlamıyla çözülmesi anlamına geliyor. İki ülke açısından olduğu kadar ülke istikrarı açısından da önemli bir durum.
Öte yandan İsrail ile Suriye arasında bir savaşın çıkması olası. İsrail son bir hafta içerisinde Suriye’ye iki saldırı düzenledi. Birincisi Hizbullah’a füze sevkiyatını engellemek için düzenlendi ve İsrail tarafından açıklandı.
Diğeri ise Suriye birliklerini hedef alan Şam’a yapılan füze saldırısıydı. Bu saldırıyı İsrail resmen üstlenmedi. Ama başka yapacak bir ülke de yok gibi.
Bu arada Basra Körfezi’nde, İsrail ve ABD ile beraber 41 ülkenin katıldığı bir tatbikat gerçekleştirilecek. Hatırlanacağı gibi geçen sene İran Hürmüz Boğazı’nı kapatmaya yeltenmiş ancak sonradan bu girişimden vazgeçmişti.
İran’ın Hürmüz Boğazı’nı kapatma riski ortadan kalkmış olsa da nükleer bir risk olduğu aşikâr.
İran’da ise enteresan gelişmeler oluyor. Önümüzdeki ay İran’da cumhurbaşkanlığı seçimleri yapılacak. Seçim öncesinde dini lider Hamaney ile Cumhurbaşkanı Ahmedinecad arasında gerginliğin had safhaya çıktığı söyleniyor.
Amerikan haber kaynaklarına göre geçen hafta Ahmedinecad ve korumaları gözaltına alınmış ve yedi saat boyunca sorguya çekilmiş. Yine habere göre Ahmedinecad İslam rejimi hakkında söylediği sözlerle ilgili uyarılmış.
İddiaya göre Ahmedinecad’ın elinde 2009 yılı seçimlerinde yolsuzluk yapıldığına dair belgeler var.
İran’da Ahmedinecad’ın danışmanı Esfandiyar Rahim Meşai’nin cumhurbaşkanlığı adaylığı onaylanmıyor. Ahmedinecad ise bu durum karşısında belgeleri açığa çıkarmakla tehdit ediyor.
Anlaşılan İran’da derin devletin en derini ve dokunulmazı var. Zaten Humeyni zamanında oluşturulan bu nerdeyse kırılmaz yapı rejimi ve statükoyu çok sıkı bir şekilde koruyor.
Birbirinin içine geçmiş ve birbirini çok yakın şekilde kontrol eden sistemler rejimin İran’ın başından gitmesine engel oluyor. Normal ve demokratik yollarla bu rejimi zayıflatmak mümkün görünmüyor.
İsrail ile Filistinliler arasında bir arabuluculuk girişimi de Çin’den. Çin’in Filistinlilerle bağı olduğu zaten bir sır değil. Son yıllarda ise savunma sanayinde Çin’le İsrail bazı konularda işbirliği içerisinde. Çin, İsrail’in Suriye’ye düzenlediği operasyonlardan sonra endişelerini dile getirdi.
Öte yandan İsrail Başbakanı Netanyahu bu hafta Çin’e resmi bir ziyarette bulunuyor. FÖY Lideri Mahmud Abbas da şu anda Çin’de. İki liderin Çin’de bir araya gelmesi beklenmiyor ancak Çin’in taraflara barış görüşmelerini sürdürmeleri için telkinde bulunduğu da bir gerçek.
Çin Ortadoğu politikasında etkin bir ülke değil. Ancak Çin’in dünya ekonomisinde olduğu gibi dünya üzerindeki politik gelişmelerde de etkin bir isim olmaya çalışacağına hiç şüphe yok.