Geçtiğimiz cumartesi günü İsveç’in Malmö şehrinde yer alan Eurovision Şarkı Yarışması’na TRT bu sene katılmamaya karar vermişti. Sebep olarak oylama sistemi gösterildi; yüzde elli halkoyu, yüzde elli jüri oyları geçerli olacaktı. Haksızlık dendi, Eurovision’dan çekilme kararı alındı.
Geçtiğimiz cumartesi günü İsveç’in Malmö şehrinde yer alan Eurovision Şarkı Yarışması’na TRT bu sene katılmamaya karar vermişti. Sebep olarak oylama sistemi gösterildi; yüzde elli halkoyu, yüzde elli jüri oyları geçerli olacaktı. Haksızlık dendi, Eurovision’dan çekilme kararı alındı.
1975 yılından beri katıldığımız (arada çeşitli sebeplerden dolayı katılmadığımız birkaç sene haricinde) son on yılda bir birincilik dâhil, iyi dereceler aldığımız, halk tarafından hâlâ seyredilen yarışma, katılmama kararından sonra birdenbire yeryüzünden silindi, TRT’de yayınlanmadı. Eurovision sevenler, hatta bir aile geleneği haline getirenler ise bu yarışmayı internetten veya Digiturk’teki bir Rus kanalından seyredebildiler.
Eurovision’a çocukluğumdaki kadar meraklı olmasam da bana nostaljik gelir. O gece önemli bir işim yoksa çocukken Eurovision’u birlikte seyrettiğim uzun yıllardır Amerika’da yaşayan çocukluk arkadaşıma bağlanır, şarkıların yorumlarını yapar, aramızda eğleniriz. Hele ki günümüzün teknolojisiyle, wi-fi üzerinden kurulabilen iletişimle, her şarkıdan sonra bile yorum yapılabiliyor.
***
58. Eurovision Şarkı Yarışması’nın, şarkı kalitesi olarak çok başarılı bir Eurovision olduğunu söyleyemem. Hatta favorilerim Ukrayna ve Norveç olmasına rağmen, eski yıllardaki gibi “Hadi kazansın” diye heyecanla beklediğim bir şarkı hiç yoktu. Eurovision sevenler için, en güzel kısım puanlama sistemidir. İngilizce ve Fransızca okunan puanlamalarla heyecan artar, matematikler yapılır, bazı senelerde son ana kadar kazanan belli olmayabilir. En azından heyecanlı kısım olan puanlamayı Rusça seslendirme yerine, İngilizce ve Fransızca seyredebildiğime sevindim. Bu sene yarışmayı Danimarka adına yarışan Emelia de Forest “Only Teardrops” adlı şarkısıyla kazandı. Yarışmanın favorileri arasında gösterilen bu şarkı, benim için hatıralarda kalacak bir Eurovision şarkısı değildi. Ancak bu Eurovision, Rusça seslendirme ile seyretmek zorunda kaldığım ilk yarışma olarak aklımda kalacak. Yarışma eski yıllardaki heyecanını kaybetse de, umarım 2014 yılında TRT yarışmayı tekrar yayınlama kararı alır. Hem Türkiye’deki genç sanatçılar için güzel bir motivasyon, hem de halk için nostaljik bir televizyon eğlencesi…
***
Şalom Dergi’de Karel Valansi’nin kaleme aldığı Eurovision yazısını keyifle okudum, Eurovision seyreden herkese okumalarını tavsiye ederim. Özellikle de benim için tüm zamanların en unutulmaz Eurovision şarkısı, Johnny Logan’ın ‘Hold Me Now’ının sözlerine yer verdiği bölüme. Benim için hâlâ bir numara. Çocukluğumuzun Eurovisionları gibisi yok…