Girişimcilik için “Başarısızlık Kültürü” şart

Haymi BEHAR Köşe Yazısı
23 Ekim 2013 Çarşamba

Bayram’da İsrail’de ‘teknoloji gurusu’ olarak anılan Yossi Vardi’nin davetiyle Digital Life Design (DLD) Tel Aviv konferansına katıldım. İnovasyon ve dijital dönüşüm odaklı etkinlik üç gün boyunca Amazon, AOL, Microsoft gibi dünya devleri ile İsrailli start-up’ları buluşturdu.

DLD’de onlarca yerel girişimci ile tanışma ve ürünlerini dinleme fırsatı buldum. Görme engellilerin hayatlarını kolaylaştıran konuşan kameralı gözlüklerden, küçük şirketlerin nakit akışını sağlıklı yönetmesine yardımcı olan finansal yazılımlara kadar girişimciler, sağlık, kültür, eğitim, moda gibi yaşamın her alanında insan odaklı teknolojik çözümler üretiyorlar.

Ev sahipliğini Yossi Vardi ve Alman yayın grubu Burda’nın yaptığı dijital girişimcilik festivali havasında geçen etkinliğe dünyanın çeşitli ülkelerinden binin üzerinde teknoloji profesyoneli katıldı. Bu yoğun ilginin en önemli sebebi İsrail’in son on yılda dünyanın önemli teknoloji üretim merkezlerinden birine dönüşmüş olması. Bunun en somut göstergesi NASDAQ. Dünya teknoloji devlerinin işlem gördüğü bu borsada ABD’den sonra en çok işlem gören firma İsrail’den.

Dünyanın en büyük fotoğraf arşivine dönüşen Facebook bu yıl üç İsrailli start-up’ı satın aldı. Yüz tanıma teknolojisi üreten Face.com, mobilden sosyal ağlara bağlanmayı kolaylaştıran Snaptu ve son olarak 150 milyon dolar ödediği veri depolama şirketi Onavo’yu bünyesine kattı. Facebook bu satın alma ile ABD dışında ilk Ar-Ge merkezini Tel Aviv’de açacağını duyurdu. Google ise geçtiğimiz aylarda sosyal trafik uygulaması Waze’i 1,3 milyar dolara satın alarak bölgedeki merkezini genişletti.

Dünyada üretim denince akla gelen Japonya, Kore ve Almanya gibi devlerden ziyade küçücük İsrail’den bu kadar çok başarılı teknoloji firmasının çıkmasının birçok nedeni var. Öncelikle, yerel pazarın ufak olması nedeniyle İsrailli teknoloji firmaları global pazarlardaki ihtiyaçlara çözüm sunan ürünler tasarlamaya odaklanıyorlar.

Yossi Vardi’ye göre ise ülkesinin yeni nesil teknoloji girişimlerinde bu kadar başarılı olmasının en önemli nedeni İsraillilerin başarısızlıktan korkmaması; “Başarısızlık buradaki girişimcileri yıldırmıyor aksine ders alıp yeni bir şey denemeye sevk ediyor. Örneğin Hindistan’da başarısızlık bir tabu, Almanya’da utanç kaynağı, Japonya’da ise harakiri nedeni. Bu şekilde Japonlar başarısızlığın genetik havuzdan atılmasını da garantiliyorlar. İsrail’de ise başarmak bir onur ama kaybetmek dünyanın sonu veya bir utanç kaynağı değil.” 

Söyledikleri İsrail’in ‘survivor’ kültürünün özeti gibi...

Dönüp bize bakınca Türk kültüründe de geleneksel olarak hataların kolay affedilmediği ve insanın üzerinde bir leke olarak kaldığını söylemek yanlış olmaz. Hâlbuki önemli olan risk alma cesaretini gösterebilmek ve denemekten yılmamak.

Özetle “Başarılı bir girişim ortamının doğabilmesi için risk alma ve başarısızlık kültürünün gelişmiş olması şart diyor” Vardi. Bugüne kadar 80 kadar start-up’a yatırım yapan Vardi, ‘Bunların 22’si çok kazançlı çıkışlar sağladı ancak 27 tanesi battı’ diyor. Bu girişimlerin başarısızlıklarının en önemli sebebini rekabet değil aksine kötü yönetim olarak görüyor. Rekabetçi dijital dünyada doğru Şkri iyi bir hizmet ve ürüne dönüştüremeyenlerin veya gelir modelini en baştan sağlam kuramayanların ayakta kalması zor.

Türkiye’de sürdürülebilir kalkınma sağlamak için teknolojiye ve girişimciliğe hem kültürel hem de ekonomik yatırım yapmamız şart.