“Yitshak’ın hizmetkârları vadide kazı yaptılar ve orada, tatlı suyla coşan bir kuyu buldular” (Bereşit 26:19). Tora, Avraam’dan üç peraşa, Yaakov’dan altı peraşa boyunca söz eder. Yitshak’ın yaşamının detaylarına yer veren peraşa ise sadece bu hafta okuduğumuz Toledot peraşasıdır. Bu peraşada bile Avraam’ın soyuna ait behorluk hakkının Esav tarafından Yaakov’a satılması ve Yitshak’ın berahasının ‘çalınması’ hakkındaki çarpıcı olaylar vardır ki bu olaylar doğrudan Yitshak’ın yaşamının detayları değildir. Bu iki olay arasında peraşamız dünyevi ve önemsiz görünen detaylar ve Yitshak’ın hizmetkârları ile Avimeleh’in halkı arasında geçen, kuyulara dair tartışmalara yer vermektedir.
Aslında bu bölümde, hepimiz için geçerli olup belirli bir dönemle sınırlı olmayan, etik bir ders vardır. İnsan her zaman güçlüklerle mücadele etmeli ve önemli bir görevi tamamlamaya gayret göstermelidir. Yitshak Avinu babasının zamanında açtığı ve Tanrı’nın birliğini hatırlatan isimlerle birçok kişiyi tek Tanrı inancına yönelttiği kuyuların babasının ölümünden sonra Peliştiler tarafından kapatılması üzerine yeniden kuyular açmanın ve babasının yolundan gitmenin çarelerini arar. Yitshak kuyu kazıp da su bulamadığında, başarıncaya kadar başka yerlerde kazmaya devam eder. Düşmanları su üzerinde hak iddia ettiğinde, yine farklı yerleri dener. En sonunda, kimsenin sahiplenmediği bir su bulur ve oraya Rehovot - geniş alan adını verir. İşte herkes, ister dünyevi ister manevi bir konu olsun, tüm zorluklara bu şekilde yaklaşmalıdır. Buradan çıkan en önemli etik ders budur.
Hafets Hayim’e göre insan Tora öğreniminde ilk başta zorluk yaşarsa umudunu kaybetmemelidir, çünkü günün sonunda mutlaka başarı gelecektir.
Berdichov’lu Rabi Levi Yitshak hakkında bir olay anlatılır. Kendisi, yabancılarca kaçırılan Yahudilerin fidyelerini ödeyebilmek için bir yardım kampanyası başlatır. Birçok kent ve köyü gezdiği halde gerekli parayı toplayamaz. Çabalarının işe yarayıp yaramadığını sorgulamaya başlar. “Bu sorumluluğu kabul etmekle herhalde yanlış hareket ettim. Hem para toplayamadım, hem de Tora öğrenerek geçirebileceğim haftaları kaybettim...”der.
Günün birinde Rabi Levi Yitshak, yetkililerin Yahudi bir hırsızı tutuklamalarına şahit olur. Yetkililer onu iyice dövdükten sonra hapishaneye kapatır.
Rabi hırsıza, “bundan ders almalısın ve bir daha asla hırsızlık yapmamalısın” der.
“Olmaz” diye cevap verir hırsız. “Bugün başarısızlığa uğramışsam, bu bir dahaki sefere de başarısız olacağım anlamına gelmez.”
Bunu duyan Rabi Levi Yitshak, “Bir suçlu bile kötü davranışlarından vazgeçmiyorsa, ben de Tora’nın amaçlarına ulaşmak için ısrar etmeliyim. Bugün başaramamış olmam, yarın da kaybedeceğim anlamına gelmez” diye kendine bir ders çıkarır.
Yeruşalayim’deki Aish Hatorah Yeşivası’nın başkanı Rabbi Noah Weinberg, bir gün Rabi Raymond Beyda’nın New Jersey kıyısındaki küçük sinagogunu ziyarete gelir. Seuda Şelişit sırasında, Rabi Beyda Rav’ın yanına oturur. Rabi şöyle bir itirafta bulunur. “Genç hahamlarımızla Gemara öğrenmeye çalışıyorum, ancak ne zaman hazırlasam, doğru anladığımı düşünmüyorum. Sanırım bu bana göre bir konu olmayabilir”.
Rabi Weinberg “Pes etme. Denemeye devam et ve günün birinde anlamaya başlayacaksın.” şeklinde ona yanıt verir.
Rabi Beyda teşvik edici bu sözlerden sonra büyük bir cesaret ile işe yeniden koyulur ve şevkle görevine sarılır. Yaklaşık yirmi beş sene sonra Tora’nın hayatındaki en büyük keyif ve zevk olduğunu ifade eder. Bu da ısrarlı davrandığı için başarıya ulaştığı bir amaç olur.
Hepimiz zaman zaman başarısızlıklarla karşı karşıya kalırız. Özellikle ilk denemelerin başarısız olması bizleri hayal kırıklığına uğratabilir. Nasıl ki Yitshak hiç yılmadan kuyu kazmaya devam ederek sonunda Rehovot – geniş alan veya rahatlık kuyusuna erişirse bizlerin de amaç uğrunda çaba göstererek ona ulaşmamız mümkün olabilir. Tekrar tekrar denemek başarının anahtarlarından biri olabilir.