Bugünlerde internette yükselen trend Reddit. Site, okuyucuların oyları ile yükselen veya gerileyen başlıklardan oluşan canlı bir gazete aslında. Magazin, politika dâhil her konuda başlık ve link var ve üyeler fikir beyan edilebiliyor. Diğer dijital gazetelerden farkı, bir editörü olmaması, yani hangi haberin fotoğrafın veya videonun ön plana çıkacağına üyelerin oylarının karar vermesi. Reddit’te tuhaf bir şey karşınıza çıkıyorsa, demek ki ilgi gördüğü için çıkıyordur, onu aşağılara çekmek okuyucuların elinde.
Bunu neden tanıttım? Çünkü bireyselleşmenin basında ne boyutta olduğuna güzel bir örnek olduğuna inandım. Basın özgürlüğü var diye övünülen ülkelerde bile medya patronları gazetelerinin yayın politikasını belirlerlerken gazetenin çıkarlarını gözetecek şekilde bazı haberleri hafif geçiştirip, bazılarına hiç değinmemeyi tercih edebiliyor. Kâr gözetilen her işte olduğu gibi, daha yüksek bir otoriteden izin almak insanların özgür düşüncesine ve tavırlarına mani olabiliyor.
Reddit sitesinin kurucusu Alexis Ohanian’ın bir tespiti var: “21. yüzyıl, insanların başkalarından izin almadan küçük imparatorluklar kurduğu çağ olacak.” Yani insanlar artık devraldıkları koşulları idare ederek yaşamayacaklar, yeni koşullar yaratacak. Okullarda alınan eğitim hep günümüzün ve geçmişin koşullarını öğrettiğinden, en iyimser tanımla bir genel kültür oluyor bu durumda… Bugünün şartları ile yarını yaratmak imkânsız. Yeni girişimciler otoriteden izin almadan girişimlerini tasarlıyorlar.
E bütün bunlar şahane tabii. Yani global dünyadaki bu gelişmeler bizim gibi bireyselliğin fazlasıyla desteklendiği Amerikan eğitim sisteminde yetişmiş ama hiç uygulayamamış 80’lerin gençliği için umut verici. Ancak sonra bu global eğilimin Türkiye’de yansıması olabilir mi diye durup düşündüm. Serdar Turgut’un ‘İzin almayan gençler’ adlı köşe yazısında da belirttiği tür endişeler içimi kapladı. Bizde bireyselleşme süreci ters işliyor. Gezi Parkı’nda yaşanan süreç gençlerin içindeki bireyi dışarı çıkartma çabasıydı. Gençlerin içindeki ufak tefek sesler otorite tarafından bastırılıyor. Bu şekilde ülkede nizam sağlansa bile global bireyselleşme trendinin uzağındayız.
Aykırı davranışların ve aykırı yaşam biçimlerinin zaten konu dışı olduğu bir toplum yapısı içindeyiz. Beklenilen şekilde davrandığımız sürece sorun çıkartmıyoruz, kınamaya maruz kalmıyoruz. Ancak son zamanlarda aykırı olmadığı halde tasvip edilmeyen bir konu çıktı. O da alt kimliğimiz, yani dinimiz. Bir şeyin tasvip edilmemesi, uygun karşılanmadığı anlamına geliyor. ‘Uygun karşılamıyorum, ama elimden de bir şey gelmiyor bu konuda,’ gibi bir anlam… Dünyadaki bireyselleşmeden, hür ortamda yeni koşullar yaratmaktan epey uzaktayız anlaşılan. Biz uygun bulunmayan alt kimliklerimiz yüzünden yaşamımızı bastırmadıkları için sevinmek durumundayız.
İleri adım atmayı trend yakalamayı bir kenara bıraksak da olur, yeter ki mevcut varlığımızı tasvip edilebilir veya edilemez şeklinde sınıflandırabilecek söylemlerden koruyabilelim. Zira farklılıkları mazur göstermeye çalışmak çok umutsuz bir çaba…