Zaman zaman, daha önce hiç aklıma gelmeyen sorular nasılsa karşıma çıkıveriyor. Bu da onlardan biri olsa gerek:
-Nelerden vazgeçebilirim?
Biliyorum, çok genel bir soru oldu. Bir ömür boyu biriktirdiğim tüm tinsel ve maddesel değerlerden başlayarak, insan ilişkilerine, inançlara, alışkanlıklara, elde edilmiş makamlara, davranışlara kadar iki sözcüklü bu soru tümcesi, içinde her şeyi barındırıyor. Bir yanıt arayışına giderken, bu saydığım konulara bir sınırlama gerekmez mi? Sonra şunu da düşünüyorum: Nelerden vazgeçebileceğimin yanıtını verirken, arkasından ‘niçin’ sorusu gelmeyecek mi? Niçin büyük emeklerle elde ettiğim maddesel değerlere sırtımı döneyim, vazgeçeyim?
Konu yalnızca alışkanlıklar ya da onlardan kaynaklanan kullandığım eşyalarsa, bir yanıt vermek görece olarak kolay. Maddesel olanaklarımın yeterli olduğu ölçüde, bıktığımda onları değiştirebilirim. Niçin mi? Bir neden bulmak zor değil! Yaşama daha olumlu bakmak, tekdüzelikten kurtulmak, sıkıntımı dağıtmak, günlük yaşantıma daha çok keyif katmak için, diyebilirim.
Ya diğer değerler, insan ilişkileri, kopamadığımız alışkanlıklar, bir ömür boyu sarıldığımız inançlar?..
Her biri üstünde saatlerce konuşabiliriz; ama bir genelleme yapacak olursak şunu söyleyebiliriz:
Vazgeçmeyi bilmek, vazgeçebilmek her şeyden önce bir yetenek gerektirir. Eski, kullanılmayan eşyalardan kurtulmak, baskı altında tutan düşünceleri kafamızdan atmak, itici gelen, bizi mutsuz eden ilişkileri en kısa zamanda sonlandırmak, maddesel ya da tinsel çıkarlar peşinde tutunmaya çalıştığımız bir makamı bırakmak, gerçekten de yetenek işidir. Aslında bu, özgürlüğümüze atılan ilk adımdır da…
Vazgeçmek, vazgeçebilmek…
Aynı zamanda güçlülüktür!
Hiçbir şeye, hiçbir kişiye, hiçbir düşünceye bağımlı olmadığımızı göstermektir. Böylece kendimizi daha özgür, daha mutlu, daha başarılı duyumsayabiliriz.
Vazgeçmek, yürekliliktir!
Bir başkasının ne düşündüğünü, ne söylediğini hiç umursamadan, doğru bildiklerimizin peşinden gitmek, kimi değerleri arkamızda bırakarak yolumuza devam etmektir.
Dilinizin ucunda bekleyen soruyu kestirebiliyorum:
-Sen, tüm bu söylediklerini yapabiliyor musun?
Keşke yapabilsem! Bu konuda tümüyle başarılı olamasam da, son yıllarda bu yeteneğimi geliştirmeye çalışıyorum. Sevdiğim insanları kendime daha yakın duyumsamaya çalışırken, birlikte olmaktan keyif almadıklarımla aramızdaki uzaklığı açıyorum. Eşyalara karşı eski tutkum yok. Düşüncelerimi değiştirmekten ve bu konuda eleştirilmekten hiç korkmuyorum.
Daha da önemlisi…
Söz ve eylemlerimdeki uyumu yitirmemeye çalışıyorum!