Ben de bir yargıç var ki düşman başına. İçimde, zihnimde… En sert, en azılı, en kalem kıran yargıçtan daha yargıç… Hiç affetmiyor… İçimdeki avukatımı dinlemiyor bile… Onun doğruları ve sınırları tek yasadır. Yasada hiçbir değişikliğe gitmez, esnetmez, affetmez… Dİ!
Yıllarca kendi üzerimde çalıştığım; sınırlarımı aşma, kendimi, etrafımı affetme, hata yapmaya izin verme gibi konularla bu yargıç biraz olsun dize geldi… Ama yok olmadı… Kim size “Bu çalışmalar da ne? İşe yaramaz bunlar, söylemek kolay ama yapmaya gelince kimse yapmaz, hem nasıl yapılır?” diyor ise onlara cevabım; “yapılır hem de öyle bir yapılır ki.” Hiç kolay değil insanın dönüp kendine bakması, kendiyle uğraşması, kendiyle yüzleşmesi, farkındalıkla yaşaması; suçlayacak başkaları ve olaylar varken hem de… Hep söylerim insanın en değerli yatırımı kendine yaptığıdır. Bütün öğrendiklerini hayatında uygulayan insan koca bir cesur yürektir ve candır o! Hayatı yaşamaya değer kılan, kendine ve etrafına öğreten, sevgi dolu insandır o! Ve evet iyi ki de varız…ϑ
Neyse, benim bu yargıç son dönemde hortladı gene… Hem de çok acımasızca… Hata yaptım çünkü hem de çok büyük bir hata! O öyle diyor… Mahvoldu hayatın diyor… Ben sana demiştim, beni dinlemedin diyor… O zaman da ödersin bedelini diyor… Bedeli neyse ödemeye razıyım ama o her an beni giyotine gönderiyor. Ele geçirdi beni bir süredir… Ama yemezler! Beni tıktığı zindandan geri geldim bugün! Bir anda! Baktım aynaya ve dedim ki yapmayacağım bunu kendime… Yargıcın istediği gibi at koşturmasına izin vermeyeceğim.
Kuracağım bir ‘hata yapanlar, hata yapmaya izin verenler kulübü’. Başkanı olacağım ve en başta ben olmak üzere, yaptıkları hataları yüzünden kendi yargıçları tarafından zindanda tutulan bütün ruhları serbest bırakacağım. Herkes özgür! İnsanız yahu! Hata da yapacağız, düşeceğiz de, kalkacağız da, ceza da yiyeceğiz, bedel de ödeyeceğiz ama her gün her dakika bize ceza kesen yargıçlarımızı da ciddiye almamayı öğreneceğiz. Kendimizin en güçlü avukatı olacağız… Kıracağız prangaları ve özgürce, başımız dik yürüyeceğiz bu hayatta!
Ohhhhhhh! Binlerce ruhun şu anda özgür hissettiklerini hissedebiliyorum… İçimiz ferahlıyor, ruhumuz dans ediyor, hayat yaşanmaya değer, yanlışlarımızdan dersler alıyoruz ve yaşıyoruz umutla, heyecanla, sevgiyle, aşkla.
Yürüyoruz el ele, destekle, yargıçlarımızla avukatlarımızı el sıkıştırarak ve ruhumuzu özgür bırakarak…
Katılmak isteyen var mı? Varsa, tek yapacağı ‘hata yapmaya izin verenler kulübü’ne içsel bir mesaj göndermek… Biz kaydını anında yapıyoruz.
Böyle yaşamak çok güzel… Bu dünya güzel bir dünya! Şükürler olsun.