Dünyaca ünlü Yahudi kuruluşu ADL’in 102 ülkede yaptırdığı geniş kapsamlı antisemitizm araştırmasının sonuçları hem üzücü hem şaşırtıcı. Türkiye’deki antisemitizmin İran’dan bile yüksek olmasına diyecek bir kelime bulmak zor. Neden öyle bir ülke olduk?
Size çok garip bir istatistik bilgi vereyim: Dünyanın toplam nüfusu 7 milyar. Bunun 4.7 milyarı yetişkinlerden oluşuyor ve bu grubun yüzde 26’sı topu topu 15 milyon nüfusa sahip olan Yahudilerden nefret ediyor. İşin bir başka tuhaf tarafı da bu yüzde 26’nın önemli bir bölümünün de hayatlarında bir tek Yahudiyi bile tanımamış olmaları.
İnsan gerçekten de soruyor; 1,1 milyar insan, dünya nüfusunun binde ikisini oluşturan Yahudilerden neden nefret eder veya korkar? Bu soru aslında yüzyıllardır soruluyor ve hâlâ sorulmaya da devam ediliyor. Ancak, bir nokta son derece açık ve net: İnsanoğlunun doğasında, işler iyi gitmeyince suçu kendinden başka mutlaka birine faturalama gibi yerleşik bir davranış pratiği var. Günah keçisi yaratma refleksi insanlık tarihi kadar eski.
Kimse masum değil bu dünyada. Kimi Yahudiler de masum değil her toplumda olduğu gibi. Lakin iyi yaşama ve hayata tutkuyla bağlanma istençlerinin motivasyonu ile hep ön planda olan Yahudiler, toptan bir şekilde insanlığın genetik kodu kusurunun ezeli ve ebedi kurbanları olmaya devam ediyor.
***
Dünyaca ünlü Yahudi kuruluşu ADL, geçtiğimiz hafta sonuçlarını açıkladığı kapsamlı bir araştırmaya imza atmış durumda. Ve belki de antisemitizm tarihinde ilk kez bu toplumsal ırkçılık türevinin bilimsel ve statistik bilgileri tokat gibi önümüze konmuş durumda. Altı ay süresince tam 102 ülkede 53 bin yetişkinle yapılan ve tam bir bilimsel örnekleme metodolojisi ile gerçekleştirilen araştırma ADL tarafından konusunda uzman bir profesyonel şirkete yaptırılmış.
Araştırma sonunda, yazının başında da belirttiğim gibi dünyanın yüzde 26’sının antisemitik fikirlere sahip olduğu ortaya çıkmış. Bu rakam tabiatiyle İslam ülkelerinde yüzde 85’lerde. En düşüğü ise yüzde 14 ile Avustralya kıtasında. Antisemitizm oranı Batı Avrupa’da yüzde 24, Doğu Avrupa’da yüzde 34, ABD’de ise yüzde 19; Asya’da, ki orada Yahudiyi zor bulursunuz, bu rakkam yüzde 22.
Araştırmanan bizim için en üzücü tarafı Türkiye’de bu rakamın İsrail’i haritadan silmeyi ve Holokost’u inkâr etmeyi devletin resmi söylemi haline getiren İran’dan bile çok daha yüksek olması. Araştırmada çıkan sonuca göre Türkiye’nin yüzde 69’u, yani yaklaşık 34 milyon yetişkin Yahudi karşıtı fikirlere sahip. Bu rakam İran’da yüzde 56!
ADL 11 kalıplaşmış yargıyı deneklerin önüne koymuş ve bunlardan en az 6’sını olumlayan kişilerin antisemitik fikirli olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmiş.
Kalıplaşmış yargılardan bazıları ile Türklerin olumlama yüzdeleri şöyle:
- Yahudiler iş dünyasında çok büyük güce sahip – yüzde 75.
- Yahudiler Holokost’ta başlarına geleni abartıyorlar - yüzde 43.
- Yahudiler kendilerinden başka kimseye duyarlılık göstermezler – yüzde 70.
- Yahudiler kendilerini diğerlerinden üstün görürler – Yüzde 61.
- Yahudiler dünya savaşlarından sorumludurlar – Yüzde 52.
İ- nsanlar Yahudilerden davranışları yüzünden nefret ederler – Yüzde 61.
Evet Türk insanının yüzde 64’ü hayatlarında hiç Yahudiye rastlamamışken yüzde 69’unun Yahudilere karşı olması çok manidar.
Türkiye’deki antisemitizmin tarihi, başrol oyuncularının kimliği bambaşka bir yazı konusu pek tabii ki.
Son yıllarda özellikle medyada yükselen sert antisemitizmin günümüzde tepe noktasına ulaşmış durumda. Nefret söylemine cezai müeyyide uygulayan yasaya rağmen maalesef bu konuda kimse kılını bile kıpırdatmıyor.
Tek tesellimiz geçenlerde Almanya’nın Köln şehrinde Türklere bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın şu sözleri olsa gerek:
“Başta İslamofobi ve antisemitizm olmak üzere nefret suçlarıyla mücadelede Türkiye örnek teşkil edecektir.”
Umut yoksulun ekmeği olmaya devam edecek.
