Kendini insan sanan köpekler…

Joelle PİNTO Köşe Yazısı
28 Mayıs 2014 Çarşamba

Depremlere hayvanların tepki gösterdiği söylenir; yumurtlamayı bırakan tavuklar, başlarını bir yerlere vuran zebralar, garip sesler çıkaran filler, yüzme biçimini değiştiren balıklar gibi… Arıların bile deprem öncesi kovanlarını terk ettiği görülmüştür. Deprem ve hayvanlar arasındaki ilişkiler, Japonya gibi depreme sık maruz kalan ülkelerde ve diğer ülkelerde çalışılmaya devam ediliyor. Hayvanların yüzde yüz haber vereceği kanıtlanmamış olmasına rağmen, bir elektrik hissettikleri veya sismik hareketleri duyabildikleri teoriler arasında. Kafa boyutları daha küçük olan bazı köpeklerin de depremden önce daha çok endişelendikleri gözüküyor. Köpeklerim depremi hissetme ilişkisi hâlâ tam kanıtlanmamış olmasına rağmen, ben on beş yıl öncesindeki depremde köpeklerde huzursuzluk ve uluma gözlemledim. 

Nitekim Milat’tan önce 300’lerden beri köpeklerdeki davranış değişiklikleri, endişe belirtileri ve bazen uluma benzeri sesler neticesinde insanlar şehirler boşaltıyor, depremlerin sonucunda insan hayatları kurtulabiliyor. 1975 yılında Çin’in Haicheng şehrinde, köpek ve diğer hayvanlarda görünen davranış değişikliğinden sonra doksan bin kişinin şehri terk etmesinin ardından birkaç saat sonra deprem olması gibi… 7.3 şiddetindeki depremde, şehirdeki binaların yüzde doksanı yıkılıyor. Yani 1975 yılının Çin’inde köpekler telafisi olmayan bir kaybı deprem öncesi tepkileriyle önlemiş oluyor. 

Bir de başka köpekler var; örneğin geçtiğimiz cumartesi günü meydana gelen ufak depremde kendileri gibi bej rengi olan koltuklarda mışıl mışıl uyuyanlar… Bir de insan gibi başının altına yastık da koyanlar… Deprem gelip geçse de uykusundan uyanmayanlar… Belki de bu köpekler zaman geçtikçe sahibine benziyor. Nitekim sahibi de depremi anlamıyor; deprem saatinde odasını temizleyen sahibi o sabah sadece kahve içip bir türlü kahvaltı edemediğinden yatağını yaparken hafif başı döndü zannediyor. Birkaç saniyede bu hissi atlatıyor ama arkadaşı ve ardından annesi “sallandık” diye arayana kadar deprem olduğundan haberi olmuyor. Bu evde sismik aktiviteler algılanamıyor, hiçbir zaman da algılanmaması dileğiyle…

***

Köpek eğitimi üzerine okuduğum bazı makaleler köpeklerin insan olmadığını ve insanlarla aynı duygulara sahip olmadığını üzerinde duruyor. Örneğin köpeklerde insanlar gibi kıskançlık hissi olmadığı, sahiplenme hissi olduğu yazılıyor. Ben arada çok büyük fark göremiyorum, köpeğiniz yanınızdayken başka bir köpeği okşamaya kalkın ve gösterdiği tepkiye bakın. Kıskançlık mı denir, sahiplenmek mi çok da fark etmez… Okşadığınız diğer köpeğe uyarıcı ufak bir pati atmadan, ısırmaya kadar varabilir bu iş. 

Hem de akıllıdır köpekler… Yavru köpek boyutundayken onunla oynamak istemeyen bir köpeğe, büyüyünce hırlayabilir. İnsanların kin tutmasına benzer bir davranış değil midir?

Köpeklerin insan olmadığı tabii ki malum. Ancak insanlar gibi duyguları olmadığına katılmıyorum; eğitim kitaplarının sadakat dediği saf sevgi, sahiplenme dediği kıskançlığa oldukça yakın… İlgi gören, sevilen köpeklerin değil de, ihmal edilen, ilgilenmeyen köpeklerin de ayakkabı yeme, çiş yapma gibi davranış bozukluklarına başlaması, ilgi çekmeye çalışan küçük bir çocuğu andırmıyor mu? 

Yaşadıkça daha da sahiplerine, insana benziyorlar.  Galiba biz de biraz şımartıyoruz…