Bu başlık 3 Ağustos 2014 tarihli ZAMAN gazetesinde yayınlanan bir makaleye ait: http://mobil.zaman.com.tr/mustafa-armagan/-yahudi-halki-nasil-icat-edildi-_2235360.html
Yazının önemi içeriğindeki bilgi kirliliğinden kaynaklanmıyor. Örneğin, makale yazarının aktarmakta bir beis görmediği ‘Anne Frank’ın Hatıra Defteri’nin orijinal olmadığı ve bir kısmının henüz icat edilmemiş olan tükenmez kalemle yazılmış olduğu yalanı oldukça sıradan.
Söz konusu günlüklerin orijinal olduğu ve tükenmez kalemle yazılmamış olduğu Hollanda’daki Adli Tıp Kurumu tarafından tescillenmiştir.1 Bununla beraber, söz konusu günlükleri 1960’larda inceleyen uzmanlardan bir tanesinin (Mr. Ockelmann) annesinin iki sayfa üzerinde tükenmezle derkenar ilave ettiği 1987 yılında bu uzman tarafından ifade edilmiştir. İngilizceye vakıf olan okurların 2007 yılında Anne Frank Vakfı tarafından yayınlanan ve yukarıdaki dipnotta adresi bulunan ‘Anne Frank’ın Günlüklerinin Sahihliğine Dair On Soru’ isimli yazıya ulaşabilirler.
Bu yazının önemi kültürler arası diyalogun kapılarını aralamış olan ZAMAN gazetesinde yayınlanmış olmasından kaynaklanmakta.
Zaman gazetesi yazarının, Soykırım inkârcılığı mahkemece tescillenmiş ve bu yüzden hüküm giymiş olan Robert Faurisson’un2 ve Roger Garaudy’nin3 iddialarını yazısına kaynak göstermiş olması tuhaf ve anlaşılmazdır.
Mezkûr yazı gazetenin yazı işleri müdürünün dikkatinden kaçmış olabilir. Bu durumda gazetenin bir açıklama yapma ihtiyacı doğmaktadır.
Gelelim yazının başlığı olan ‘Yahudi halkı nasıl icat edildi?’ sorusuna. Bu sorunun kısa bir cevabı yok. Yazarımız bu kadar meraklıysa, ilahî olduğu varsayılan 3000 küsur yıllık yazılı belgelere ilaveten ilahî olmayıp yazarı beşer olan 2600 yıllık Babil Esareti ertesi yazılarına, 2300 yıllık Helenistik ve 2100 yıllık Roma kayıtlarına kadar Yahudi halkını konu alan belgelere ulaşabilir. Bu halk olmasaydı yaklaşık 1400 yıllık geçmişi olan Kuran-ı Kerim’de esamesi bile okunmazdı. Nitekim Kuran’da Yahudi kelimesinin geçtiği ayet adedi 19, aynı anlama gelen İsrailoğulları kelimesinin geçtiği ayet adedi 41’dir!4 Örneğin, Maide 69’da Şüphesiz inananlar (Müslümanlar) ile Yahudiler, Sabiîler ve Hıristiyanlardan (her bir grubun kendi şeriatında) “Allah’a ve ahiret gününe inanan ve salih ameller işleyenler için hiçbir korku yoktur. Onlar mahzun da olmayacaklardır” (diye hükmedilmiştir.)
Ta Ha 80’deki (Allah şöyle dedi:) “Ey İsrailoğulları! Sizi düşmanınızdan kurtardık, size Tûr’un sağ yanını vadettik ve size kudret helvası ile bıldırcın indirdik.” ifadelerinin bu halkın varlığına ilişkin şüphe bırakmaması gerekir.
Makale yazarı Yahudi inancında aslı astarı olmayan “İsrail’de Yahudi kanıyla birleşmiş ve diğerlerinden kesin hatlarla ayrılmış saf bir ulus oluşturma anlayışı” Hitler’in zaferi değil de neydi? retorik sorusuyla Yahudi düşüncesinden ne kadar bî-haber olduğunu okurlarıyla paylaşmış. Şöyle ki: Musevi şeriatının kurucusu Hz. Musa’nın eşi Tzippora (Sefure) Midyan’lı koyu tenli bir kadındı (Kuşit). Keza, Hz. Davud’un büyük büyük annesi Ruth Yahudi olmayan Moab kavmindendi. Kaldı ki, günümüzde bile, Musevi dininin gereklerini samimiyetle yerine getireceğine kanaat getirilen kişiler Museviliğe kabul edilmekte ve bunların çocukları da Yahudi halkının birer ferdi olabilmekteler. 2600 yıl kadar önce meydana gelmiş Babil sürgününden beri kahir kısmı anayurdunun dışında yaşayan bir toplumda ‘kan saflığı’nın bir safsata olduğunu anlamak için son 50 yıldır Almanya’yı vatan bellemiş olan gurbetçilerimizin yaptığı karışık evliliklerin meyvesi olan çocuklarımıza bakmak herhalde yeterlidir.
*
1 Ten questions on the authenticity of the diary of Anne Frank http://www.annefrank.org/ImageVaultFiles/id_14671/cf_21/tenquestions_en.pdf
2 “Peine avec sursis pour Faurisson”. Libération. 4 October 2006. Retrieved 9 June 2010.
3 Writer fined for Holocaust writings http://news.bbc.co.uk/2/hi/europe/60742.stm
4 http://www.kurandaara.com/?act=ara&keyword=%C4%B0srail&meal=1&sure_no=&go.x=0&go.y=0
