Her aralık ayında ‘Milli Piyango Yılbaşı Özel Çekilişi’ için bilet alma alışkanlığım vardır. Nereden aldığım fark etmez. Öyle ‘Nimet Abla’ vs gibi yerlerden kuyruğa girip sıra beklemek gibi bir takıntım yoktur. 1 Ocak’ta ise en büyük keyfim kahvaltıdan sonra gazeteye bir göz attıktan sonra Milli Piyango çekilişinin yayınlandığı ilaveyle biletlerimi karşılaştırmaktır. Bakarken hiç heyecanlanmadığımı söylersem pek doğru olmaz. Güzel bir ikramiye çıkarsa ne yapacağım konusunda planlarım hep hazırdır. İlk değerlendirmem ihtiyaçlı kimselere / kurumlara yardım etmek olacak. En büyük ikramiye çıkarsa, ilk dileğim her zaman için geçerli olacak. Ardı sıra bir bölümünü araştırma ile ilgili bir kuruma bağışlayacağım; bilime hizmet şart. Kalanını da hak yerini bulur elbet.
Görüldüğü üzere niyet iyi, ama kısmet henüz uğramadı. Şimdiye kadar çıkan en büyük ikramiye, ‘amorti’ oldu. Onunla da bilet aldım, heyhat...
Bu sene aldığım biletleri cüzdanıma koymuş, çıkartmayı unutmuşum. “Tamam” dedim “İyice ısındılar, ikramiye geliyor.” Gazeteler çoktan dönüşüm kutusuna gittiğinden ‘Google’a girdim.
Sanal ortam bazen iyice ‘soğuk’ ve ruhsuz oluyor. Çıkan yanıt, ‘..... numaralı biletinize hiçbir ikramiye çıkmamıştır’ oldu. Hiç de hazırlıklı değildim bu cevaba. Neyse, kısmet; hala iyi niyetli ve sabırlıyım. Bir gün elbet çıkacak. Bizim caddede küçük bir tekel bayisi vardır. Ailece çalışırlar dükkânda. Çevre halkı dost gibidir onlarla. Komşu misali hal hatır sorarız. Gerçi Milli Piyango bulundurmazlar ama onun haricinde süper loto, sayısal loto, şans topu mevcut. Birçok tanıdığın oraya sıkça uğradığını görüyorum. Belki bunlara da el atmakta yarar var. İyisi mi kazandırma yüzdeleri ile ilgili bir araştırma yapmaya başlayayım...
***
Artık kimse sıkılmıyor. Bir zamanlar profesyonel yaşamda bulunmayan kadınların boş vakitlerini değerlendirmek için gittikleri kurslar şekil değiştirdi. Her ne kadar tahta boyama, makrame vs. gibi dersler devam ediyorsa da, artık ‘kişisel gelişim’ kursları şehrin neredeyse her semtinde mevcut. Ayrıca söz konusu kurslara artık erkekler de katılıyor. Son birkaç yıl, yaş ortalaması hayli genç yaşta erkeğin gündüz saatlerinde cafe’lerde oturduklarını görmek şaşırtıcı.
Kişisel gelişim kurslarına gelince, aralarında çok düzgün olanlarını takdir ediyorum. Ama hepsini aynı terazide değerlendirmek doğru olmaz. Herşeyin azı karar çoğu zarar, misali.
