İçerikle pazarlama veya sektördeki havalı adıyla ‘Content Marketing’ son zamanlarda tüm pazarlama dünyasının dilinde. Her ne kadar kulağa daha dün icat edilmiş bir kavram gibi gelse de, aslında çok uzun zamandır hayatımızdaydı. Dünyada içerik pazarlamasında raconu kesen Content Marketing Institiute’un tanımına göre ‘content marketing’ temelde, belirlenen hedef kitle için değer taşıyan içerikler yaratıp, potansiyel müşterilerin dikkatini çekerek önce olumlu algı ve bilinirlik yaratmayı ve müşteri sadakati oluşturmayı amaçlar. Geriye dönüp pazarlama tarihine baktığımızda sosyal medya, bloglar ve Twitter bile ortada yokken yapılan başarılı uygulamalar incelendiğinde de tanım anlam taşıyor. İşte Content Marketing ile neler başarılabileceğini gösteren değerli bir başarı öyküsü:
Jell-O gibi içeriklerle talep yaratın
Bugün yaygın bulunan bir tatlı olmasına rağmen Jell-O ilk icat edildiğinde, kimsenin onunla ne yapacağına dair bir fikri yoktu. Satış ve üretim patenti iddialı girişimcilerin arasında elden ele gezdikten sonra nihayet liseden terk Francis Woodward’un eline geçti.
Woodward gıda sektöründe çalışıyordu ve Jell-O’nun iç karartıcı satış grafiğini değiştirebileceğine ikna olmuştu. Ürünü anlayan tüm tüketicilerin Jell-O’yu seveceklerine dair inancı tamdı. Tek sorun, o dönemde aşçıların hazır ambalajlı jelatini nasıl kullanacaklarını pek bilmemeleri ve müşteriler talep etmediği sürece marketlerin Jell-O stoklamamalarıydı.
Durumu düzeltmek için Woodward onlarca farklı Jell-O tarifiyle dolu broşürler bastırdı. Daha sonra gerilla ordusunu sokağa salarak broşürleri kapı kapı gezip dağıtmalarını sağladı. Pek çok şehirde bu tür satış taktikleri yasaya aykırıydı aslında ama, teoride herhangi bir şey satmadıkları için (broşürler ücretsiz dağıtılıyordu) problem olmadı.
Broşürleri dağıttıktan sonra tek tek marketlere girdiler ve market sahiplerini, yakın vadede birçok müşterinin gelip Jell-O satın almak isteyeceği, dolayısıyla şimdiden stok yapmaları gerektiği konusunda uyardılar.
Plan tıkır tıkır işledi ve Jell-O sonunda ilk ve en akılda kalan ambalajlı tatlılardan biri haline geldi. Woodward aynı zamanda markasını oluştururken içerikle pazarlamadan faydalanan ilk profesyonellerden biri oldu. Woodward’ın başarılı taktiği spesifik bir kitleyi, ürününün değerini gösteren bir broşürle (içerik) hedefleyerek talep yaratmak oldu. Esasen, Woodward içeriğini dağıtarak Jell-O için hiç yoktan pazar oluşturmuş oldu.
Onun stratejisini bu kadar etkili yapan da broşürlerin tüketicileri hem ürünle ilgili eğitmesi, hem de onlara fayda sağlamasıydı. Sadece 19. yüzyıl ev kadınlarının kafalarındaki en büyük soruyu (Hangi tatlıyı yapsak?) yanıtlamakla kalmadı, cevaplarında mutlaka Jell-O’nun yer almasını garantiledi. Sonuçta tüm ürün ve hizmetler bir sorunu çözmek, bir ihtiyacı karşılamak için ortaya çıkar.
Potansiyel müşterilerinizin ihtiyaç ve ilgi alanlarına hitap eden ve ürün ya da hizmetinizle ilişkili kaliteli ve kullanışlı sade içerikler oluşturun. Bu içeriği doğrudan onlara iletin. Kim bilir, belki de markanız bir sonraki başarı öyküsünün kahramanı olur...