Bene-Yisrael, Mısır'dan çıkışının asıl amacına yani Sina Dağı'na yaklaştığı zaman, Tanrı onlara ebedi bir anlaşmanın temel unsuru olarak, Tora’yı sunar. Tanrı Moşe'ye Sina Dağı’na henüz gelmişken Tora’yı Bene Yisrael’e sunması için talimat verir: "Ko tomar levet Yaakov vetaged livne Yisrael - Yaakov Ailesi'ne böyle söyleyecek, Bene-Yisrael'e anlatacaksın"(Şemot 19:3). Genel olarak Tora gereksiz olacak hiçbir söz ve anlatıma yer vermezken aynı pasuk içinde ‘söylemek’ ve ‘anlatmak’ sözcüklerini kullanmıştır. Raşi burada gereksiz bir tekrar olmadığını savunmaktadır.
Pasuktaki ‘Bet-Yaakov - Yaakov Ailesi’ ifadesi Mehilta’ya göre kadınlara eder ve ‘söylemek’ fiili, özellikle kadınlara sevgi dolu içgüdülere hitabı belirtir. ‘Bene-Yisrael’ ise erkekleri ima eder. Masehet Şabat’a göre onlar için kullanılan ‘Vetaged – Anlat’ fiili ise İbranicede daha sert bir konuşmayı belirtir. Başka bir deyişle Moşe, kadınlara tatlı bir dille konuşacakken, erkeklere Tora'dan bahsederken, onun kanuni yanını vurgulayacak ve ihmal ya da ihlal durumunda onları bekleyen cezaları açık bir şekilde anlatacaktır.
Tora bir yandan kadın ve erkeklere farklı şekilde hitap edip bir yandan da önceliği kadınlara vermekle açıkça, kadınların, Tora'nın alınışında Yahudi ulusunun bütünü adına özel bir rol oynadıklarını vurgulamaktadır. Ama nedir bu rol?
1895-1986 yılları arasında yaşamış olan, döneminin en tanınmış Yahudi lideri, Rabi Moşe Feinstein, Tora'nın Sina Dağı'nda verilmesinin tarih boyunca sadece bir kez gerçekleşen, ama sonsuza dek bütün nesiller boyunca taze kalması gereken bir olay olduğunu vurgular. Ama Tora'nın sürekli olarak aktarılması ve Yahudi ulusunun devamlılığı tek bir prensibe bağlıdır, o da gelecek neslin çocuklarının eğitimidir. Rabi Feinstein bunun sistemli bir şekilde yetişkinlerle yapılabileceği fikrini reddeder, çünkü yetişkinlerin bütün alışkanlıkları karakterlerine yerleşik bir hal almıştır ve büyük bir çoğunluk Tora'ya aykırı olan alışkanlıklarından kopmak için çok çaba harcamak durumundadır. Bu kişisel olarak biraz zor da olsa mümkündür; ama tüm bir milletin sadece yetişkinlik çağında eğitime başlayıp Tora'nın devamlılığını sağlaması olanaksıza yakındır. Bu nedenle, Yahudilik eğitimi çocukluk çağında başlamalı, alışkanlıklar da Tora'ya göre şekillenmelidir.
Rabi Feinstein'a göre, bu görev öncelikle, çocukların fiziksel ihtiyaçlarını ve manevi gelişimini aynı anda sağlayan anneye aittir. Ve sonunda çocuklar okula gitseler bile, temel etkilerin büyük bir kısmı anneden gelir. Bu yüzden, Tora'nın kabul edilişinde ilk önce kadınlara hitap edilmiştir; çünkü Tora aktarımı, ‘yalnız ve yalnız’ kadının eyleme geçmesi sayesinde başarı ile gerçekleşir ve bu sayede Yahudiliğin devamlılığı bütün nesiller boyunca sağlanmış olur. Anneler çocuklarına Yahudi inancını ve Tanrısallık arayışını aşılamakta benzersizdirler ve bu karakter öğeleri yetişkin yaşlarda başarının temel esaslarını teşkil eder.