Bahtsız Röportajcı ‘Titanik Rıfkı’ : ASTRONOTLARLA RÖPORTAJ YAPTI

Riva HAYİM Köşe Yazısı

25 Şubat 2015 Çarşamba

 Bahtsız Röportajcı ‘Titanik Rıfkı’ : ASTRONOTLARLA RÖPORTAJ YAPTI

Bu hafta Mars One projesinde 2025 Mars’a gidip oraya yerleşecek astronotlarla bir röportaj yaptım. Bilmeyenler için: Mars One projesi kapsamında dünyadan ayrılacak astronotlar bir daha dünyaya geri dönmeyecek ve uzay gemileriyle yaklaşık bir yıl seyahat ederek Mars’a varıp, oraya yerleşecekler. Binlerce kişi arasından seçilen bu astronotlar, ömürlerinin geri kalanını Mars’ta geçirecek.

Geçtiğimiz günlerde, dünyaya geri dönmeyecek şekilde uzaya gitmek üzere görevli iki astronot seçildi. İşin garibi, bu iki astronotun diğer adaylardan daha kötü kondisyon ve bilgi eksikliği olmasına rağmen tüm dünya bu iki kişiyi Mars’a yollamaya kararlı.

Astronotların isimleri İslamofob ve Antisemit.

Rıfkı: Merhaba, öncelikle tebrikler. Zor oldu mu karar vermeniz?

Antisemit: Çok teşekkürler. Hiç olmadı. Sonunda Yahudilerden kurtuluyorum.

İslamofob: Ben de Mars’ta Müslümanlardan kaçmış olacağım.

Rıfkı: Yalnız, dünya sizden bayağı bir yaka silkmiş, sizi uzaya yollamak için gün sayıyor.

Antisemit: Orayı ben bilmem. Beni aradılar NASA’dan, “Seni uzaya yollayacağız” dediler, ben de “Tamam” dedim. Demek ki bende bir ışık gördüler.

İslamofob: Beni de aynı şekilde aradılar. Dedim “Benden astronot olmaz.” Bana “Bal gibi olursun” dediler.

Rıfkı: Ben hevesinizi şey etmeyim dedim ama sizi Mars programı için seçmelerinin sebebi başka gibi...

İslamofob: Ne demek başka?

Rıfkı: İkinizi Mars’a yollayarak tüm dünya sizden kurtulmak istiyor sanırım.

İslamofob: Uzayda uzaylı kardeşlerimle ben rahat, kafam rahat yaşarım.

Rıfkı: Yalnız ya uzaylıların bazıları Yahudi’yse?

Antisemit: Tövbe de! Ağzını hayra aç! Mars’a kadar gitmişim, orada da mı çıkacaklar karşıma?

Rıfkı: Şakaydı benimki…

Antisemit: Bunlar var ya bunlar, dünyayı yönetiyor o Roşild ailesi falan dünyayı! Bak yazdım buraya. Mars’ı yönettirmem onlara.

İslamofob: Mars galaktik komitesinde bir tane bile Müslüman olmamalı.

Antisemit: Evet, galaktik güçler seviyesinde konsensüs olmalı. Onları aramızda yaşatmamalıyız.

İslamofob: Jedi konseyiyle anlaştık, özel temsilci konseyinde Müslümanlar olmayacak.

Rıfkı: …

Antisemit: Yahudi klonların saldırısına karşı güç kalkanlarımız devrede olmalı. General Griveous’ın orduları her an saldırabilir.

(İslamofob astronot ışın kılıcını açar ve Rıfkı’ya sallar)

İslamofob: Hiyaaa! Yoksa sen Müslüman mısın?

Antisemit: Yahudi’ysen bizimle Mars’a gelemezsin.

Rıfkı: Durun ya! Ne biçim insanlarsınız siz? Çekin şu kılıcı burnumun dibinden.

Antisemit: O açtığın ışın kılıcı Yahudi Jedi’ların kılıcı. Başka silah bulamadın mı İslamofob?

İslamofob: Sen kendine bak.

Rıfkı: Anlaşıldı ben yapmıyorum bu röportajı. Sizden adam olmaz. Bir an önce Mars’a gidin de kurtulalım sizden.

Antisemit: Kahrolsun galaktik Yahudi güçleri!

İslamofob: Post-apokaliptik çöllerimizde Müslümanlara yeri yok!

Rıfkı: …

Antisemit: Coruscant’a saldırarak İmparator Palpatin’i Yahudi lobisi kaçırdı! Bilmez miyiz!

İslamofob: Biliriz!

Rıfkı: Ya sabır! Ben kaçtım! Bir an önce terk edin bu gezegeni!

---------------------

Madam Çela,

İsmim Melis. 30 yaşında bir Sefarad’ım. Son zamanlarda kocam Selim “Ben Komandoyum” deyip duruyor. Komandolukla alakası da yok. Geçtiğimiz gün Hasköy’den Haliç’e giderken otobanda arabamızı kenara çekip “Komando!” diye bağırarak bir metruk binanın içine kaçtı. Kocamın akıl sağlığından şüpheleniyorum. Bir yardımcı olun.

Munchas grasyas

Sevgili Melis,

Kocanın durumu gayet iyi, o delirmedi. Sana komando değil “Kamondo” diyor. Otobanda kenara çekip, içine kaçtığı bina ise Avram Kamondo’nun anıt mezarı. Ya da diğer bir deyişle diğer ismi Kont Abraham-Salamon de Kamondo.

Abraham-Salamon Kamondo saraya ve devlete büyük hizmetlerinden dolayı Sultan tarafından Nişan-ı İftihar, Mecidiye Nişanı ve Avusturya tarafından Şövalye unvanını verilmiş tarihi bir isimdir.

Ardında bıraktığı eserlerden en bilineni, İstanbul Bankalar Caddesinde, bugün müzeye dönüştürülmüş olan eski Osmanlı Bankası binasının karşısındaki Kamondo Merdivenleri (Eskaleras de Kamondo)’dir.

Komandolar çoğu gayrimüslim gibi, o dönem mülk sahibi izni olmadığından, ticaret ve finans işiyle uğraştılar. (Neden Yahudiler ticaret ve finansla uğraşmıştır sorusunun cevaplarından biri, tarihte bu ayrıntıda gizlidir). 1815’de Abraham-Salamon’un ağabeyi İsak ile beraber kurdukları ‘İsak Kamondo ve Şürekası’ devrin itibarlı uluslararası finans kuruluşlarından biri oldu.

Abraham-Salamon Kamondo, Osmanlı’nın ünlü sadrazamlarından Mustafa Reşit ile de yakın dosttu. Sadrazam Mustafa Reşit Paşa’nın ısrarıyla Kamondolar, 1851’de Marmara’da ve Boğaziçi’nde vapur seferleri düzenlenmesi amacıyla kurulan ve ‘ülke için hayırlı bir girişim’ olarak ifade edilen Şirket-i Hayriye’ye ortak olmuşlardı. Yine 30 Ağustos 1869’da temeli atılan Dersaadet Tramvay Şirketi’nin de kurucuları arasında yer aldılar.

Ekonomi ve mali konularda danışman olan Kamondo’nun Sadrazam Ali Paşa ve Sadrazam Fuat Paşa ile dostlukları devam etmişti.

Bir önemli detay daha: Kont Abraham de Kamondo Osmanlı İmparatorluğu’nda gayrimenkul edinme izini alan ilk “yabancı uyruklu” vatandaşıdır.

Kocanın içine kaçtığı Kont Abraham-Salamon de Kamondo’nun anıt-mezarı eskiden Hasköy Mezarlığı’nın ortasındaydı ve yanında bir de dua odası bulunurdu. E-5 çevre yolunun açılması için anıtın bulunduğu arazi ve mezarlık istimlak edildi. Bugün Şişli’den Haliç Köprüsü’ne giden yolun kenarında o tarihi anıt tek başına otobana bakmaktadır.

Bu anıt mezarın, zaman içinde alınan tüm önlemlere rağmen demir ve kurşunları çalınmış, mimarisi tahrip edilmiştir. Yine bazı kişilerce mezarlığın iç kısmına duvar ve ranzalar inşa edilerek evsizlere gecelik olarak kiraya verilmiştir. Bildiğim kadarıyla anıt geçtiğimiz yıllarda İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı tarafından tekrar restore edilmiştir.

İlişkinin hayrını gör…

Sevgiler, Tant Çela

Referans: Naim Güleryüz, Tarih ve Toplum Dergisi, 04/2003

Eski Şeyler

Haliç Postası Arşivi’nden