Fenerbahçe’yi taşıyan otobüse Sürmene’de silahlı saldırı yapılması, üzerinde çokça düşünülmesi gereken bir konudur.
Birçoklarının bahsettiği gibi kaliteli yabancıların Türkiye’ye gelmekten çekinmeleri esas sorun değildir. Esas sorun, bu olayın bir daha tekerrür etmeyeceğine dair herhangi bir garanti olmamasıdır.
Saldırı ertesi yapılan basın toplantısında Sarı-Lacivertlilerin şu sözü dikkat çekiciydi: “Olayın failleri yakalanmadan maça çıkmayacağız. Zaten şu andan itibaren futbol oynansa ne olur, oynanmasa ne olur ?” Milyon dolarlık oyunculara sahip milyon dolarlık bir şampiyonada, şampiyonluğa oynayan bir takımı yönetenlerin bu cümleyi kurması düşündürücüdür. Bu cümlenin Türkçesi şudur: “Kendi ülkemizde can güvenliğimiz yok. Ne maçından bahsediyorsunuz siz!”
Federasyon Başkanı ise Fenerbahçe dışında kalan diğer kulüplerle yaptığı toplantının çıkışında maçları bir hafta tatil ettiklerini söyledi. Aslında şunu demek istiyordu: “Hepimiz sarsıldık, biraz kafayı toparlayalım.”
İki taraf da birbirini ısrarla anlamamaya devam ediyor. Ucuz atlatılan bir felaketten sonra bile ders alan yok.
Futbol, bir ülkedeki siyasi, sosyal, etnik, ekonomik dengelerin buluştuğu bir potadır. Ekipman açısından belki de en ucuz spordur. Buna ters orantılı olarak en zevkli sporlardan biridir. Dolayısıyla halkın en fakirinden en zenginine herkes tarafından icra edilir, takip edilir.
Dolayısıyla devlet erkanı, kulüp başkanları, oyuncular, hakemler, futbolu yönetenler hâlâ soruna sportif yönden çözümler arıyorlarsa hata yapıyorlar. Çünkü sorun sosyolojiktir, toplumsaldır. Bunu aslında en iyi onlar bilir;
Türkiye’de futbol siyasidir. Türkiye’de siyasi liderler yıllarca şehir mitinglerinde o şehrin futbol takımının atkılarını taktılar. Hâlâ takıyorlar. Neden?
Türkiye’de futbol etniktir. Henüz çok yakın bir geçmişte Diyarbakırspor, adını Amedspor olarak değiştirdi. Neden?
Türkiye’de futbol ekonomiktir. Çok yakından tanık olduk. Henüz iki yıl önce yayıncı kuruluş gelirinin düşeceğini öne sürerek Futbol Federasyonu’na baskı yaptı ve şampiyonanın 90 yıllık sistemini, sadece o sene için değiştirdi. Neden?
Türkiye’de futbol sosyaldir. Metrobüs durağında gencecik çocuk üzerinde sırf rakip takım forması var diye bıçaklanarak öldürüldü. Neden?
Bu Gordion düğümünü çözmenin ilk adımı az ve öz konuşmaktır. Konuşurken kelimeleri seçerek konuşmaktır. Türk halkının futbola basit bir oyundan daha fazlasını atfettiğinin bilincinde olarak konuşmaktır. Konuşulanların toplum tarafından unutulmadığının, tam tersine biriktirildiğinin farkında olarak konuşmaktır. Özellikle kendini kontrol edemeyen kişilerde bu birikimin ileride patlamaya yol açabildiğini düşünerek konuşmaktır.
Kanımca son yaşanılan olay profesyonelce planlanmış terörist işi değildir. Tam tersine haksızlıkla yoğrulmuş, cahillikle beslenmiş birikimlerin patlamasıdır.
Tanrı’ya şükür şimdilik ucuz atlattık.