“Boş ver be oğlum, futboldur bu, olur böyle şeyler. Sen benim dostumsun”
Spor gündemine dair çok fazla şeye yer vermeyeceğim bu yazımda. Hatta hiçbir şeye. Galatasaray’a Podolski, Fenerbahçe’ye de Nani hayırlı olsun şimdiden. Bunları sonra muhakkak yazarız elbet. Şimdi spor için ortalık durulmuşken, biraz farklı bir yazı yazmayı doğru buldum.
Bildiğiniz üzere havalar sıcak, milletimiz işinde gücünde, iftara yetişme çabaları, pide kokuları, deniz, kum, güneş ortalıkta bir mutluluk hakimmiş gibi sanki. Bütün bu saydıklarım devam ederken, gözüme 1 Nisan’da sokaktan bir kare çarptı ve beni bu yazıyı yazmaya itti. Bilerek yaz sezonunu bekledim yazmak için. Tarihten dolayısıyla şaka yaptığımı falan düşünmeyin, belki olay şaka gibi ama anlatılmaz yaşanırcasına güzel.
Bir sokaktan geçerken, futbol oynayan çocuklara rastladım. Yaklaşık 7- 8 kişilerdi. “Bu zamanda hâlâ sokakta top peşinden koşturan çocuklar var” diye sevinirken bir olay gerçekleşti o sırada. Çocuklar maç yaptığı esnada bir çocuk arkadaşına sert biçimde bir müdahalede bulunuyor. Bunun akabinde arkadaşı da acılar içinde kıvranıyor yerde. Müdahaleyi yapan çocuk, her şeyi bırakıp arkadaşının yanına koşuyor. Sarılıyor arkadaşına ve belki de yüzlerce kez özür diliyor. Arkadaşının canı yanmasına dayanamayan çocuk ağlamaya başlıyor. Tam o sırada, sporun en güzel yüzü ortaya çıkıyor ve yerdeki çocuk ayağa kalkıp arkadaşını teselli ediyor. “Boş ver be oğlum, futboldur bu olur böyle şeyler. Sen benim dostumsun” diyor çocuğa. Sarılıyorlar ve gülüşüyorlar beraber. İşte bütün bu olayları gördükten sonra bir kez daha anladım aslında sporun, futbolun gücünü. Elimde olsa futbolu sadece o sokaktan ibaret kılmaya hazırdım o sırada.
İzlediklerimizin aksine, hâlâ bu dünyada sporu güzelleştirecek binlerce güzel insan var. Hepimiz biliyoruz ki, ağlayan çocuk yaptığı müdahaleyle değil, arkadaşına koşup iyi bir insan olmasıyla hatırlanacak. Hâlâ, “Her şey çok güzel olacak” diyebileceğimiz insanlar ve olaylar var. Hâlâ, gülünce bütün her şeyi güzelleştiren insanlar var bu dünyada. Hâlâ, en zoru başarıp iyi bir insan olup karşısındakine değer veren çok güzel insanlar var bu dünyada. Umudumuzu hâlâ sürdüren, sokaktaki çocuklar kadar temiz kalpler var bu dünyada. Sporun, futbolun ne kadar kirlendiğinden bahsetmişim hep önceki yazılarımda. Bu insanlar varken, temizlenmeyecek bir şey olmadığını söylemek istedim sadece.
Eğer siz de hazırsanız buyurun… Önce dünyamızı, sonra futbolumuzu güzelleşmemesi için hiçbir sebep yok. Belki bunun olması mucize diyeceksiniz ancak o insanlar gülünce başladı bile bu mucize. Bize sadece bunu yaşayıp devam ettirmek düşüyor. Yeter ki bu insanlar gülmeye devam etsin, her şey “harika” olacak, her şey güzel olacak…