Geçen ayki yazımda yurtdışında okumanın getirdiği fırsatlardan bahsetmiştim. Bu yazımda ise öğrencilerden her geçen yıl daha fazla talep gören Kanada üniversite eğitimine odaklanacağım. Önümüzdeki aylarda ise Amerika, İngiltere ve İsrail’deki lisans eğitimi fırsatlarından bahsedeceğim. Bu şekilde yurtdışındaki üniversitelere başvurmayı planlayan öğrenciler ve velileri, farklı ülkelerdeki farklı eğitim ve başvuru sistemleri hakkında daha detaylı bilgi edinebilecekler.
Yüksek yaşam standartlarından dünya çapında tanınan üniversitelerine, iş olanaklarından vatandaşlık fırsatına kadar sunduğu imkânlarla Kanada birçok öğrenci için önemli bir destinasyon haline geldi. Kanada’daki üniversitelerde sunulan eğitim kalitesi çok yüksek olmakla birlikte, eğitim ve yaşam koşulları Amerika ile karşılaştırıldığında çok daha ekonomik. Tüm bu nedenlerden dolayı, en yaşanabilen ülkeler arasında Kanada düzenli olarak ilk 10’da yerini alıyor. University of Toronto, McGill University, University of British Columbia gibi üniversiteler, dünya çapındaki üniversite sıralamalarında en üstlerde yer alarak her sene öne çıkıyor.
Kanada’daki üniversitelerin dikkat çeken bir diğer özelliği ise çok kozmopolit olmaları. Dünyanın dört bir yanından gelen öğrenciler, üniversitelerde sunulan eğitim kalitesini daha da arttırıyor. Eyaletler arasında farklılıklar öne çıksa da, sunulan vatandaşlık imkânları ülke genelinde çeşitlilik sağlıyor. Örneğin Toronto merkezindeki bir caddede yürürken, yalnızca birkaç dakika içinde beş farklı lisan duymak sık rastlanan bir durum.
Hava koşullarının özellikle kış aylarında çok soğuk olmasında şikâyetçi olanlar için birçok kampusta üniversite binaları arasında yeraltı tüneller mevcut. Yalnızca üniversitelerde değil, ülke genelinde de bu tüneller insanların hayatını soğuk havalarda kolaylaştırıyor. Örneğin Montreal’deki yeraltı tünelleri alışveriş merkezlerini, müzeleri, otelleri, kampusları kapsıyor ve toplam uzunluğu tam 32 kilometrenin üzerinde.
Kanada’da üniversite eğitimini tamamlayan öğrenciler için sunulan vatandaşlık fırsatı ise, birçok kişinin yalnızca üniversitede okumak için değil, sonrasında iş bularak bir hayat kurmak için Kanada’ya gitmesini teşvik ediyor. Üniversite kampuslarında organize edilen iş fuarları, öğrencilerin daha mezun olmadan iş bulmaları için çeşitli imkânlar sunuyor. Öğrenci, tercihine göre kampus içinde ya da dışında çalışma deneyimi kazanabiliyor. Üniversitelerin sundukları araştırma fırsatları ise, öğrencilerin ilgi alanlarında deneyim kazanıp, derste öğrendiklerini gerçek hayatta uygulamalarını sağlıyor. Dört sene Kanada’daki bir üniversitede okuyup mezun olduktan sonra, toplam üç sene çalışma iznine sahip olunabiliyor. Bu diğer ülkelerle karşılaştırıldığında çok daha uzun bir süre.
Üniversite kabullerinde en önemli rolü ise öğrencinin okul notları oynuyor. Başvurular değerlendirilirken öğrencinin özellikle lisedeki son iki sene boyunca, okumak istediği alanda aldığı ders notlarına ağırlık veriliyor. Bu sebeple sıralamada en yükseklerde olan üniversiteleri hedefleyen öğrencilerin okuldaki akademik başarısı son derece önemli oluyor.
Kanada’daki üniversitelere yapılan başvuru sayısındaki düzenli artışın, ülkenin öğrencilere ve vatandaşlarına sunduğu olanaklarla doğru orantılı olduğunu düşünüyorum. Öğrencilerin üniversite başvurularında başarılı olmaları için dikkat etmeleri gereken en önemli faktör, çok çalışıp ilgi alanlarındaki derslerde başarı seviyelerini yüksek seviyede tutmaları olacaktır.